YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/1490
KARAR NO : 2006/3281
KARAR TARİHİ : 13.04.2006
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı … tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Kadastro sırasında 36, 37, 38, 39, 96, 173, 182, 212 parsel sayılı sırasıyla 20.000- 24.000- 17.200- 15.000- 29.600- 19.600- 15.000- ve 15.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydına dayalı olarak davacı … adına tespit edilmiştir. Davalı (ölü) …’nın 36, 38, 96, 173 ve 182 parseller hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanan itirazı kadastro komisyonu tarafından kabul edilmiştir. Dava dışı şahıslardan …’in 37 ve 39 parsellere, …’ın ise 212 parsellere yönelik satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanan itirazı ise kadastro komisyonunca red olunmakla beraber 37, 39 ve 212 parseller davalı … (Körke) Kara adına tespit edilmiştir. Davacı … tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Davacı… ise 37 ve 39 parseller yönünden vergi kaydına, satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece 36, 38, 96, 173 parseller yönünden hazinenin davasının kabulüne ve bu taşınmazların davacı … adına tapuya tesciline, 37, 39, 212 parseller yönünden davanın reddine ve bu taşınmazların davalı … ile (ölü) davalı … mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline, katılan davacı…’in davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı …,
../…
-2-
2006/1490
2006/3281
katılan davacı Süleyman ve davalı (ölü) … mirasçılarından …tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hazine tapularının ve dayanakları belirtmelik tutanaklarının düzenlendiği tarihe kadar 39 ve 212 nolu parseller üzerinde Süleyman çocukları … ile Muhitullah ve mirasçıları yararına 3402 sayılı kadastro yasasının 46/1 ve 14. maddelerinde öngörülen irsen intikale ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı mülk edinme koşullarının gerçekleştiğinin keşif, uygulama, yerel bilirkişi ve tanık sözleri ve ziraatçi bilirkişi raporlarıyla saptanmasına, belirtmelik tutanaklarında Süleyman ve mirasçılarının aleyhlerinde delil teşkil edecek bağlayıcı beyanlarının olmaması yanında öncesinin mera olduğu kaydına da yer verilmemesine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre gerek davacı hazinenin ve gerekse katılan Süleyman’ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 39 ve 212 nolu parsellerle ilgili usul ve yasaya uygun aleyhlerindeki hükmün ONANMASINA ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca Hazineden Harç alınmamasına, aşağıda dökümü yazılı 1.00 YTL kalan onama harcının müdahil…’ten alınmasına,
2-Davalı ölü Muhitullah mirasçısı …’nın 36, 38, 96, 173 nolu parsellerle katılan Süleyman’ın ve davacı hazinenin 37 nolu parselle ilgili hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince: Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Kadastro sırasında taşınmazlar tapu kaydına dayalı olarak hazine adına tesbit edilmiş, katılan Süleyman 37 nolu parseli 1968 yılında senetle …’dan satın aldığını ve zilyet olduğunu, Muhitullah mirasçısı Behçet’de 36, 38, 96 ve 173 nolu parsellerin miras bırakanlarından kaldığını ve zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek dava açmışlardır. Tesbit nedenine, ileri sürülüşe ve savunmaya nazaran uyuşmazlık 37 nolu parsel üzerinde katılan Süleyman, diğer parseller üzerinde ise Süleyman oğlu Muhitullah mirasçıları yararına 3402 sayılı kadastro yasasının 46/1 ve 14. maddesindeki taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı yönlerinde toplanmaktadır. Tesbite esas alınan ve hazine adına kayıtlı bulunan tapu kayıtlarının taşınmazlara uygunluğu keşfen saptandığı gibi bu yön uyuşmazlık konusu da değildir. Mahkemece zilyetlik yönünden yerel bilirkişi sözleriyle yetinilmiş tanık dinlenilmesi yoluna gidilmemiştir. Katılan Süleyman’ın dayanmış olduğu 10.10.1968 tarihli senedin uygulaması
../…
-3-
2006/1490
2006/3281
yapılmamış, senet mümzileri dinlenilmemiştir. Ayrıca katılanın dayandığı vergi kayıtlarının uygulanmasıyla ilgili yerel bilirkişi sözleri de soyut içerikli olup kayıtlarda yazılı sınırlar arazi üzerinde göstertilmemiş ve krokisine işlettirilmemiştir. Kayıtlar sahibi lehine olduğu kadar aleyhine de delil teşkil edeceğinden uygulamalarının yapılıp aidiyet ve kapsamlarının kesin olarak saptanması gerekir. Diğer taraftan dava konusu edilmesine karşın 182 nolu parsel hakkında sicil oluşturmaya esas olacak olumlu yada olumsuz bir kararda verilmemiş, 96 nolu parselin yüzölçümü kadastro tutanağında 29600 metrekare olarak yazılmasına karşın hüküm yerinde 15000 olarak gösterilmesi nedeni de anlaşılamamıştır. Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O halde, taraflardan taşınmazları ve öncesini iyi bilen elverdiğince yaşlı tanık göstermeleri istenmeli, yerel bilirkişi temininde aynı yöntem izlenmeli, daha sonra taraflarca gösterilecek tanıklarla tüm tesbit bilirkişileri, hayatta bulunan belirtmelik bilirkişileri, önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişiler vede senet mümzileri eşliğinde yerinde yeniden keşif yapılarak katılan tarafından dayanılan 1937 tarih 83 tahrir nolu vergi kaydı ile 10.10.1968 tarihli senet yerel bilirkişi aracılığıyla gereği gibi yerlerine uygulanmalı, yerel bilirkişiye gerek vergi kaydında ve gerekse satış senedinde yazılı sınırlar arazi üzerinde göstertilip düzenlenecek krokiye yerleri işaret ettirilmeli, bilirkişilerce bilinmeyen sınırlar olduğunda tanıkların bilgisine başvurulmalı, mera sınırını içeren kayıtların kapsamlarının yüzölçümleri ile geçerli olacağı düşünülmeli, bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların kaçak ve yitik kişilerden kalıp kalmadığı, yada öncesinin mer’a olup olmadığı, değilse kim yada kimlerden kaldığı davalılar ve miras bırakanlarıyla katılanın ve satıcısının zilyetliklerinin başlangıç tarihi, süresi ve sürdürülüş biçimi olaylara dayalı olarak ayrı ayrı sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri arasında aykırılık doğduğunda giderilmeli, komşu parseller hakkında açılıp sonuçlanan davalar olup olmadığı araştırılarak olduğunda ve sonuçlandığında verilen kararların kesinleşme şerhini içeren birer örneği getirtilip dosyaya konularak delillerin değerlendirilmesinde dikkate alınmalı, fen bilirkişisine yapılan uygulamaları ve keşfi izlemeye olanak verecek biçimde geniş kapsamlı raporlu kroki düzenlettirilmeli, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendi-
../…
-4-
2006/1490
2006/3281
rilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Davacı Hazinenin ve katılan Süleyman’ın 37, Muhitullah mirasçılı Behçet’in ise 36, 38, 96, 173 ve 182 nolu parsellerle ilgili hükme yönelik temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden … mirasçılarına iadesine 13.4.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.