Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2005/13077 E. 2006/1115 K. 20.02.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2005/13077
KARAR NO : 2006/1115
KARAR TARİHİ : 20.02.2006

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacılardan … tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Kadastro sırasında 295 ada 396, 306 ada 31, 309 ada 31 parsel sayılı 28543, 5648, 2732 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 306 ada 31 sayılı parsel vergi kaydı, 309 ada 31 sayılı parsel dava dışı 308 ada 4 sayılı parselin vergi kaydı miktar fazlası nedeniyle Hazine, 295 ada 396 sayılı parselde vergi miktarı kadar davacılar, vergi miktar fazlasıda Hazine adına paylı olarak tesbit edilmiştir. İtirazları komisyonca reddidilen davacılar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parsellerin tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılardan Aladdin Mercan tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Kadastro sırasında 306 ada 31 nolu parsel vergi kaydına, 309 ada 31 nolu parsel bitişik 308 ada 4 nolu parsele uygulanan vergi kaydının bir sınırı kaçak ve yitik kişi okuduğu nedeniyle hazine, 396 nolu parsel ise tesbite esas alınan ve hazine adına kayıtlı 2085 tahrir nolu vergi kaydı ile diğer vergi kayıtlarına dayalı olmak üzere hazineye de pay verilmek suretiyle … ve paydaşları adına tesbit edilmiş, davacı … ve arkadaşları vergi kayıtlarına, irsen intikale ve zilyetliğe dayanarak dava açmışlardır. 306 ada 31 nolu parselin iki aylık askı ilanlarının 28.8.1989-30.10.1989 tarihleri arasında yapıldığı ve bu süre içerisinde yapılan tesbite davacıların itiraz etmedikleri görülmektedir. Bu durumda söz konusu parsel ile ilgili kadastro tesbiti davacılar yönünden kesinleşmiştir. Kesinleşen tesbitlerle ilgili itiraz ve isteklerin incelenmesi kadastro mahkemesinin görevi dışındadır. Görev kamu düzeni ile ilgili olduğundan mahkemece re’sen (kendiliğinden) gözönünde bulundurulması gerekir. Bu durumda mahkemece bu parselle ilgili davanın görev yönünden reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere işin esası hakkında davacılar yönünden kesin hüküm oluşturacak biçimde karar verilmiş olması doğru değildir.
309 ada 31 ve 295 ada 396 nolu parsellerle ilgili hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince: 31 nolu parsel 4 nolu parsele uygulanan 2623 tahrir nolu vergi kaydının güney sınırı manas okuduğu nedeniyle hazine adına tesbit edilmiştir. Kaydın sınırları doğusu büyük sınır (ki krokisinde izlendiği üzere yolu göstermektedir). Batısı yol, kuzeyi harun, güneyi manas okumaktadır. Harun kuzeydeki 308 ada 3 ve 309 ada 30 nolu parsellere uygulanan 2623 tahrir nolu vergi kaydının mükellefidir. Manas yerinin güneydeki 308 ada 5, 6, 309 ada 32, 33 nolu parsellere konu olan yerler olduğu getirtilen kayıtlardan anlaşılmaktadır. Kaydın kapsamı içerdiği kaçak ve yitik kişi sınırı itibariyle yüzölçümü ile geçerli ise de, kayda kapsam tayin edilirken kuzeydeki 308 ada 3, 309 ada 30 nolu parsellerden başlanmak, batıdaki ve doğudaki yolla bağlantı kurularak belirlenmesi gerekir. Mahkemece bu kurala uyulmamıştır. 295 ada 396 nolu parselin durumuna gelince, kadastro tesbitinde 4 ayrı vergi kaydı esas alınmıştır, bunlardan 2845 tahrir nolu olan vergi kaydı hazine adına kayıtlıdır. Bir yerin vergide hazine adına kayıtlı olması, o yerin kaçak ve yitik kişilerden kaldığı kanıtlanamadığı sürece zilyetlikle iktisabına engel değildir. Söz konusu kaydın hangi nedenle hazine adına tesis edildiği sorulmamış, tesisine esas alınan belgelerin örnekleri getirtilip incelenmemiştir. Ayrıca 4 adet vergi kaydının uygulanmasıyla ilgili yerel bilirkişi sözleride soyut içerikli ve gerekçeye dayanmamaktadır. Bunun yanında tanık bilgisine başvurulmamış, yerel bilirkişi sözleri tutanak içeriklerine aykırı düşmesine karşın, tesbit bilirkişilerinin tanık sıfatıyla dinlenilmesi yolunada gidilmemiştir. Mahkemece bu yönlerin gözardı edilmiş olması doğru olmadığı gibi,
Kabule göre de; 396 nolu parselin Hazine adına kayıtlı 2845 tahrir nolu vergi kaydı kapsamında kalan bölümün ifrazen yeni bir parsel numarası altında müştakilen Hazine, taşınmazın geri kalan bölümünün ise Hazine dışındaki hak sa-
hipleri adına tesciline karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasıda doğru değildir.
Davacı Alaattin Mercan’ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 20.2.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.