Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2020/4547 E. 2020/6689 K. 30.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4547
KARAR NO : 2020/6689
KARAR TARİHİ : 30.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Muhafaza görevinin kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında muhafaza görevinin kötüye kullanılması suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
1-İstanbul 1. İcra Dairesinden gelen 03/08/2012 tarihli cevabi yazısında; 2009/4 talimat sayılı dosyasında 09/01/2009 tarihinde uygulanan hacizde adı geçen sanığın yedi eminlik sıfatı olduğu anlaşılmakla yediemine usulen davetiye tebliğ edilmediği, herhangi bir satış talebinde bulunulmadığının belirtildiği, asıl takibin yürütüldüğü kapatılan Kadıköy 8. İcra Dairesinin 2011/111964 Esas (Eski Esas 2008/20372) sayılı dosyası bakımından ilgili icra dairesinin 08/11/2012 tarihli yazı cevabına göre; yediemine malların teslimi ile ilgili davetiye çıkarılmadığı, 01/10/2009 tarihinde satış istendiği ve satış avansının yatırılmamış olduğunun belirtildiği, 16/01/2009 tarihli haciz tutanağında imzası bulunan ve daha sonra vefat eden diğer sanık …’nin mallar üzerinde haczi bulunan icra dosyalarının numaralarını bildirdiği, icra müdürlüğünce bu icra daireleri ile yapılan yazışmalarda İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 2008/9333 Esas sayılı dosyası ile 50 adet bayan ayakkabısının haczinin yapıldığı, İstanbul 2. İcra Dairesinin 2008/14831 Esas sayılı dosyası ile haciz işlemi yapıldığı, İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2008/14608 Esas sayılı dosyasında haciz yapıldığı, yapılan hacizlere ilişkin muhafaza işlemlerinin yapıldığı, ölen sanık …’nin kanser hastası olması nedeniyle soruşturma ve kovuşturma aşamasında savunmasının alınamadığı, malların nerede olduğuna dair beyanlarının sorulamadığı, tüm dosya içeriğine göre sanığın bahse konu eylem dolayısıyla beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-Haciz işlemlerinin gerçekleştiği tarihte borçlunun iş yerinde maaşlı işçi olarak çalışan sanık …’ın yargılama aşamasındaki savunmasında, başka haciz işlemleri esnasında malların götürüldüğünü beyan ettiği, İcra Müdürlüğüne herhangi bir bildirimde bulunmayarak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle mahcuzların kaybolmasına neden olduğu anlaşılmakla; eyleminin TCK’nun 75.maddesi gereğince önödeme kapsamında kalan TCK’nun 289/3 maddesinde yazılı suçu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz nedeni yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 30/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.