Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2020/3001 E. 2020/4754 K. 03.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3001
KARAR NO : 2020/4754
KARAR TARİHİ : 03.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Soruşturma aşamasında şikayetçi olduğunu beyan eden müşteki sıfatıyla beyanı alınan …’a her ne kadar duruşma gününü içeren tebliğ çıkarıldığı anlaşılmışsa da, tebligat içeriğinde belirtilen duruşma gününden önce karar açıklanarak, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan ve kovuşturma evresinde davaya katılmak istediklerini beyan etme imkanı tanınmayan ve katılma kararı konusunda beyanı alınamayan şikayetçi vekilinin, 5271 sayılı CMK’nun 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek aynı Yasanın 237/2. maddesi gereğince katılma kararı verilerek yapılan incelemede;
Sanığın savunmaları ve temyiz aşamasında verdiği dilekçelerde ifade ettiği hususlar karşısında;
1-2014 yılı Şubat ayında amcasının oğlu olarak belirttiği müştekinin yanında çalışan … ile birlikte zaman zaman eşyaları yüklemeye yardım ettiği, 1-2 gün boyunca bu aracı da kullandığı yolundaki savunmasının araştırılması amacıyla, amcaoğlu olarak ifade ettiği …’ın tanık olarak dinlenmesi ve 2014 yılı Şubat ayından suç tarihi olan 2014 yılı Kasım ayına kadar parmak izinin, izin bulunduğu yerde kalmasının mümkün olup olmadığının uzman kurumlardan sorulması,
2-2014 yılı 5. ayında İstanbul’dan ayrıldığı Bafra’ya gittiği ve daha sonra İstanbul’a gelmediği savunması karşısında bilinen ve tespit edilecek mobil telefonlarından hareketle baz istasyonlarını gösteren HTS raporlarının temin edilip, suç tarihi aralığında İstanbul’da bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması,
3-Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan ve kovuşturma evresinde davaya katılmak istediklerini beyan etme imkanı tanınmayan, suça konu araç ve çalınan malların sahibi olan kişi veya şirket davadan haberdar edilmeden karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre;
4-Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin 24/11/2014 saat 18.30 sıraları ile 25/11/2014 saat 09.00 sıraları arası belli olmayan zaman diliminde işlendiğinin yazılması yerine 25/11/2014 olarak yazılması,
5-Görgü tespit tutanağı ve müşteki beyanı içeriğine göre, suçun işlendiği aracın camının kırılması karşısında; mala zarar verme suçunun oluştuğu gözetilmeksizin hatalı gerekçe ile mala zarar verme suçunun oluşmadığından bahisle beraat kararı verilmesi,
6-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve katılan … vekilinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.