Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/9973 E. 2019/9982 K. 01.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9973
KARAR NO : 2019/9982
KARAR TARİHİ : 01.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 43/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 3 yıl 5 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Eruh Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2018 tarih, 2018/96 Esas ve 2018/70 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı’nın 23/05/2019 tarih ve 94660652- 105-56-3140-2019 KYB sayılı Kanun Yararına Bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12/06/2019 tarih ve 2019/60580 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İstem yazısında;
“5237 sayılı Kanun’un “Etkin pişmanlık” başlıklı 168/1. maddesinde yer alan “(1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs (…) (1) suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.(1)” şeklindeki hüküm dikkate alındığında, müştekinin 28/11/2018 tarihli celsedeki beyanında, soruşturma aşamasında zararının karşılandığına ilişkin beyanı dikkate alınmadan, suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde aleyhine sonuç doğuracak şekilde 5237 sayılı Kanun’un 168/1. maddesinin uygulanmasına karar verilmeyerek, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu ile kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.” denilmektedir.
Hukuksal değerlendirme:
5237 sayılı Kanun’un “Etkin pişmanlık” başlıklı 168/1. maddesinde yer alan “(1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs (…)(1) suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.(1)” hükmü mevcuttur.
İnceleme konusu somut olayda:
İddianame düzenlenmeden önce 26.04.2018 tarihinde, müştekinin suça sürüklenen çocuğun zararı karşılaması nedeniyle şikayeçi olmadığına dair dilekçe sunduğu, yine 28.11.2018 tarihli celsede, soruşturma aşamasında zararının karşılandığını belirttiği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama şartlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun buna göre tayin edilmesi gerektiği, bu nedenle Eruh Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2018 tarih, 2018/96 Esas ve 2018/70 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır.
SONUÇ VE KARAR:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden;
Eruh Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2018 tarih, 2018/96 Esas ve 2018/70 Karar sayılı kararının CMK’nın 309. Maddesinin 3. fıkrası uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Aynı Yasa’nın 309/4-b maddesi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahal mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 01/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.