YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9899
KARAR NO : 2019/16643
KARAR TARİHİ : 24.12.2019
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 10.04.2007 tarih, 78/85 Esas ve Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, adli tatil içinde görülmeyecek bir davanın tebligatının adli tatil süresi içerisinde yapılması halinde, adli tatil içinde süre işlemeyeceğinden, yedi günlük temyiz süresinin adli tatilin bittiği günden itibaren hesaplanması gerektiğinin anlaşılması karşısında; sanık … tarafından 07/09/2015 tarihinde gerçekleştirilen temyiz itirazının süresinde olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
I)Sanık … hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların itiraz yasa yoluna tabi olduğunun anlaşılması nedeniyle aynı kanunun 264. maddesi uyarınca itiraz mahiyetinde kabul edilmesi gereken temyiz talebinin merciince değerlendirmek üzere, incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE,
II)Sanık … hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III)Sanık … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekinin alınan beyanında, evinden dikiş makinası ve bakır kazanlarının çalındığını, kendisine sadece dikiş makinasının teslim edildiğini ve zararının karşılanmadığını bildirdiği, 16.01.2014 tarihli tutanak içeriğine göre benzer suçlar nedeniyle yapılan çalışmalar sonucu yakalanan sanık …’in, müştekinin evinden hırsızlık yaptıklarını ve çaldıkları eşyaları sanık …’a verdiklerini beyan etmesi üzerine, müştekinin evinin bodrum katından çalınan dikiş makinasının müştekiye teslimini sağladığının anlaşılması karşısında; katılana kısmi iadeye rızasının bulunup bulunmadığı sorularak sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 168/1-4. maddesinin uygulanma koşullarının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 24.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.