Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/8359 E. 2019/16629 K. 24.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8359
KARAR NO : 2019/16629
KARAR TARİHİ : 24.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanıklar … ve …’nın yokluklarında verilen hükmün, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşılmakla; sanıkların öğrenme üzerine mahkemesine sundukları 22.04.2015 tarihli temyiz dilekçeleri süresinde kabul edilmekle yapılan incelemede;
1-Emniyet görevlilerinin 17/08/2012 tarihinde saat 15.15 sıralarında … Cad. Üzerinde bulunan … Cami önünde durumundan şüphelendikleri 3 şahsın ihtiyar kişilere yaklaşıp sıkıştırmak suretiyle ellerini ceplerine atmaya çalıştıklarını gördükleri, yapılan fiziki takipte şahısların polisleri fark etmesi üzerine, polislerin tanınmamak için gömlek değiştirip takip mesafesini uzattıkları, bu esnada şahısları kısa bir süre gözden kaybettikleri, sonra yaklaşık 50 metre önlerinde kalabalık bir grubun olduğunu gördükleri, olay yerine intikal ettikerinde, müşteki …’nin görevlilere eşgal bilgilerini verdiği 2 şahsın yolda birbirlerine küfür ederek kavga ettiklerini bu esnada şahıslardan birinin göğsüne dayandığını, bu arada sendelediğini ve arkasındaki şahsın da sağ ön cebine elini soktuğunu ve parasını aldığını, sonra Köyüm Sokağı’nın aşağısına doğru kaçtıklarını beyan ettiği, polislerce aynı yöne koşarak gidildiği ve daha önceden fiziki takibe aldıkları şahısların eşgalinin, müştekinin bildirdiği eşgale uyan şahıslar olduğunu anladıkları ve dur ihtarında bulundukları, sanıklar … ve …’ın koşarak uzaklaştıkları, sanık …’ın kaçtığı, kovalamaca sonucu yakalanan sanık …’ın ise diğer sanıklar …, … ve …’ın görevli polislere müdahale etmesi üzerine kaçarak uzaklaştığı, daha sonradan yakalanan sanıkların müştekinin yurt dışında olması nedeniyle müştekiye teşhis yaptırılamadığı, sanıkların suçlamayı kabul etmedikleri, müştekinin soruşturma aşamasında alınan beyanında, yurt içi ve yurt dışı adresini beyan ettiği, yargılama aşamasında müştekinin yurt içi adresine çıkarılan tebligatın, tebliğ edilememesi üzerine müştekinin bilinen son telefon numarasına mesaj atıldığı, fakat müştekiye ulaşılamadığından beyanının alınamadığı, teşhis işleminin yaptırılamadığının anlaşılması karşısında; müştekinin soruşturma aşamasında verdiği yurt dışı adresinin geçerli olup olmadığı, geçerli değilse yeniden adres araştırması yapılarak, müştekinin temini ile davaya ilişkin beyanının alınması, katılma talebinin bulunup bulunmadığının sorulması için mümkünse canlı teşhis yaptırılması, mümkün değilse sanıklar … ve …’ın teşhise elverişli yeteri kadar fotoğrafının temini ile müştekiye gösterilerek teşhis işleminin yaptırılması, müştekiye zararının bulunup bulunmadığı, sanıklar tarafından zararının karşılanıp karşılanmadığının sorulması, tutanak tanıklarının temini ile olaya ilişkin beyanlarının alınması suretiyle delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdiri gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-17.08.2012 tarihli tutanak içeriğine göre, sanık … ’nın, polisler tarafından yakalanmasını engellemek için sanıklar …, … ve …’nın polislere karışı cebir kullanmak suretiyle müdahale ettikleri, hırsızlık suçuna iştirak ettikerine ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı, mahkumiyetine yeterli delil elde edilemeyen sanıkların, şüpheden sanık yararlanır ilkesi de gözetilmek suretiyle, beraatleri yerine, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
3-Sanıklar …, … ve …’nın, eylemlerinin TCK’nun 265. maddesinde tanımlanan görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğuna ilişkin suç duyurusunda bulunulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, …, …, … ve …’nın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 24.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.