Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/8209 E. 2019/9941 K. 24.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8209
KARAR NO : 2019/9941
KARAR TARİHİ : 24.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Suç eşyasını satın alınması veya kabul edilmesi suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 165/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adli para cezası cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Sincan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2011 tarih, 2011/106 Esas ve 2011/574 sayılı kararına karşı yapılan itirazın süre yönünden reddine dair mercii Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/01/2012 tarihli ve 2012/133 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı’nın 18/04/2019 tarih ve 94660652-105-06-10252-2018-Kyb sayılı Kanun Yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başavcılığı’nın 02/05/2019 tarih ve 2019/43911 sayılı ihbarnamesiyle dairemize gönderilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın istem yazısında;
Dosya kapsamına göre, sanığın yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kanun yolu bildiriminde itiraz süresinin “tefhim veya tebliğinden” itibaren başlayacağına yer verilmek suretiyle yanıltmaya neden olması karşısında, şüphelinin itiraz talebini içeren 08/12/2011 tarihli dilekçenin öğrenme üzerine süresinde verilmiş itiraz dilekçesi olarak kabulü gerekirken, itirazın esastan incelenmesi yerine, yazılı şekilde süre yönünden reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararların bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur, denilmektedir.
İnceleme konusu somut olayda:
Sanığın yokluğunda verilen Sincan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2011 tarih, 2011/106 Esas ve 2011/574 Karar sayılı hükümde, itiraz süresinin başlayacağı tarih açıklanırken “Tefhim/tebliğden itibaren” ibaresinin kullanılarak sürenin başlangıcı konusunda sanığın yanıltıldığı kabul edilebilinir ise de; anılan hükmün sanığın adresine 30/11/2011 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve sanığın tebliğden sonra başlayan süresinden sonra 08/12/2011 tarihinde anılan hükme yönelik itiraz talebinde bulunduğunun anlaşılması karşısında Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/01/2012 tarihli ve 2012/133 değişik iş sayılı kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
SONUÇ VE KARAR:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden anılan hususlara yönelik kamu yararına bozma isteminin REDDİNE, 24/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.