Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/8058 E. 2019/9820 K. 26.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8058
KARAR NO : 2019/9820
KARAR TARİHİ : 26.06.2019

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
5237 sayılı TCK’ nun 32/2 maddesinden istifade eden suça sürüklenen çocuğun yüzüne karşı verilen kararın zorunlu müdafiine 11.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği, hükümde temyiz süresinin yokluğunda karar verilenler yönünden kararın tebliği ile başlayıp 15 gün süre ile temyiz yoluna başvurulabileceğinin belirtildiği, hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun’un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nun 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtaydan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasa’nın 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK’nun 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK’nun 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk müdafine tebliğ edilen kararda temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması, kanun yoluna ilişkin süreler konusunda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanun’unda ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’unda farklı düzenlemelere yer verilmesi, 7035 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra temyiz süresi konusunda tereddütler oluşması ve ilk derece mahkemelerince yanıltıcı ifadeler kullanılmasının, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 13/10/2015 tarihli, 2015/11-120 Esas ve 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, avukatlar da dahil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olduğu gibi, Anayasa Mahkemesinin 09/06/2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/4987) ve 22/09/2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/1382) kararlarına göre de bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması nedenleriyle, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Mahkemece, Dairemizin bozma kararına uyularak suça sürüklenen çocuğun cezai ehliyeti yönünden inceleme yaptırılması üzerine Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 20.04.2018 tarihli raporu ile suça sürüklenen çocuğun sınır düzeyde mental kapasite akıl zayıflığı nedeni ile işlediği fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azaldığı ve TCK’nun 32/2 maddesinden faydalanabileceğinin belirtilmiş olmasına karşın kararın tefhim edildiği 24.01.2019 tarihli celsede suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını ikmal ettiğinden bahisle yargılamaya devamla müdafiinin yokluğunda hüküm kurulması sureti ile 5271 sayılı CMK’nun 74/2 ve 150/2, 188/1. maddelerine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … ve müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.