Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/7881 E. 2019/16397 K. 19.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7881
KARAR NO : 2019/16397
KARAR TARİHİ : 19.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, sanık …’ün temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın soruşturma aşamasında suça konu cüzdanı attığı yeri gösterdiği, cüzdanı atmadan önce içinden aldığı 15 TL parayı kolluk kuvvetlerine kendi rızası ile teslim ettiği ve sanığın soruşturma aşamasında müştekinin zararını giderdiğinin anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 01.03.2016 tarih, 2015-2-832 Esas ve 2016/102 Karar sayılı ilamı ile “Mağdur ve katılanın zararı soruşturma aşamasında giderildiğinden ceza adaletinin sağlanması, hak ve nesafet kuralları ve TCK’nun 168. maddesinde belirtilen indirim oranları gözetilerek mahkemece sanıkların cezasının ½ oranından daha fazla olmak koşuluyla indirilmesi gerekirken, ½ oranında indirim yapılması isabetsizdir” olarak kabul edilmesi; ayrıca 5237 sayılı TCK’nun 168. maddesinin 1. fıkrasında etkin pişmanlık nedeniyle 2/3 oranına kadar indirim yapılacağının ifade edilmesi, aynı maddenin 2. fıkrasında ise indirim oranın ½ olarak öngörüldüğünün anlaşılması karşısında; sanık hakkında hırsızlık suçundan 168/1. maddesi uyarınca ½ den daha fazla oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
2-Hüküm kurulurken TCK’nun 142/2-h, 168/1 ve 62. maddeleri uygulanırken yapılan hesap hatası sonucu sonuç cezanın 2 yıl 1 ay olması gerekirken, 1 yıl 13 ay olarak eksik ceza tayin edilmesi,
3-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ün temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 19/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.