Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/7545 E. 2019/10007 K. 02.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7545
KARAR NO : 2019/10007
KARAR TARİHİ : 02.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanıklar …,… ile suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Cadde üzerinde park halinde olan otobüs içerisinden madeni para çalınması şeklinde gerçekleşen olayda, katılanın soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki beyanlarında otobüsünün içerisinde bulunan parasının çalındığını açıkça ifade etmesi karşısında, tebliğnamede olayın 5237 Sayılı TCK’nun 35.maddesinde düzenlenen teşebbüs kapsamında kaldığı düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Dosya içeriğine ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK’nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK’nun 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, “…daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” görüşünün, TCK’nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK’nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK’nun 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK’nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise, katılana ait otobüs içerisinden yaklaşık 30-40 Türk Lirası madeni para çalındığı anlaşılmakla; hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malların değerinin az olması nedeniyle sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 TCK’nun 145. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Suça sürüklenen çocuk …’in nüfus kaydında doğum tarihinin 22.06.1999 tarihi olduğunun belirtilmesi karşısında, suça sürüklenen çocuğun olay tarihinde yaş itibarıyla 5237 Sayılı TCK’nun 31/2 maddesi kapsamına girdiği gözetilmeden, 5237 Sayılı TCK’nun 31/3 maddesi kapsamında değerlendirilmek suretiyle belirlenen cezadan ½ indirim oranı yerine 1/3 indirim oranı uygulanılarak eksik ceza tayin edilmesi,
3-Suça sürüklenen çocuk …’in olay tarihinde yaş itibarıyla 5237 Sayılı TCK’nun 31/2 maddesi kapsamına girdiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algıladığı ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince geliştiğine dair uzman doktor tarafından düzenlenecek rapor alınmadan suça sürüklenen çocuk …’in mahkumiyetine hükmedilmesi,
4-Sanıklar … ve … hakkında hırsızlık suçundan hesaplanan sonuç cezaların, 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası yerine 1 yıl 14 ay 20 gün hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle sanıklar hakkında eksik ceza tayin edilmesi ,
5-Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümler açısından T.C. Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih. 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile TCK’nun 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hükümler kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … ile suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi gereğince sanıklar … ve …’ın kazanılmış haklarının korunmasına, 02/07/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.