Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/7368 E. 2019/9938 K. 24.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7368
KARAR NO : 2019/9938
KARAR TARİHİ : 24.06.2019

Nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından suça sürüklenen çocuk …’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 37/1. maddesi delaleti ile 142/2-h, 168/1, 31/2 ve 62. maddeleri gereği 8 ay 10 gün hapis cezasına ilişkin kurulan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına ve aynı Yasa’nın 151/1, 31/2 , 62 ve 52/2 maddeleri gereğince doğrudan 1.000,00TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5/1-a maddesi gereğince danışmanlık tedbiri uygulanmasına dair Aksaray 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/04/2018 tarih, 2016/766 Esas ve 2018/515 sayılı kararına karşı suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından nitelikli hırsızlık suçundan verilen hükmün açıklanması geri bırakılması kararı yönünden yapılan itirazın reddine ilişkin Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/07/2018 tarih ve 2018/1019 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 08/03/2019 gün ve 94660652-105-68-572-2019 Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/03/2019 tarih ve 2019/28332 sayılı ihbarnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu;
Mezkur İhbarnamede:
Dosya kapsamına göre;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli hırsızlık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı yönünden yapılan incelemede;
Suç tarihinde 12-15 yaş aralığında bulunan suça sürüklenen çocuk …’un, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunmadığının Aksaray Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 27/05/2016 tarihli ve 2016/309 sayılı raporu ile tespit edilmesi karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 31/2. maddesinde yer alan “Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması hâlinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur….” şeklindeki hüküm gereğince suça sürüklenen çocuk hakkında sadece güvenlik tedbirine hükmolunabileceği gözetilmeden, merciince yapılan itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
Dosya arasında bulunan suça sürüklenen çocuk …’un, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunmadığına ilişkin Aksaray Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 27/05/2016 tarihli ve 2016/309 sayılı raporunun münhasıran nitelikli hırsızlık suçuna ilişkin düzenlenmiş olup, mala zarar verme suçu açısından bu yönde alınmış herhangi bir rapor bulunmadığı dikkate alındığında, suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin diğer bir ifadeyle ceza ehliyetinin bulunup bulunmadığının araştırılarak sonucuna göre, cezai ehliyetinin bulunmadığının tespiti halinde 5237 sayılı Kanun’un 31/2. maddesine göre suça sürüklenen çocuk hakkında ceza verilemeyeceği, sadece 5395 sayılı Kanun’un 11. maddesi yollaması ile anılan Kanun’un 5. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuklara özgü güvenlik tedbirine hükmolunabileceği, suça sürüklenen çocuğun cezai ehliyetinin bulunduğunun tespiti halinde ise mahkumiyetiyle birlikte hakkında ayrıca 5395 sayılı Kanun’un 11. maddesi yollaması ile 5. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuklara özgü güvenlik tedbirine hükmolunamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyeti ile birlikte güvenlik tedbirine hükmolunmasında, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın kanun yararına bozulması talebinde bulunulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
1-Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Aksaray Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 27/05/2016 tarihli raporda; “Ali oğlu, 21/03/2002 doğum kayıtlı …’un 24/05/2016 tarihinde meydana geldiği belirtilen “ hırsızlık” fiilinin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin YETERİNCE GELİŞMEMİŞ OLDUĞU” değerlendirilen ve fiili işlediği tarihte oniki yaşını doldurup, onbeş yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında, açıklanan nedenle ceza sorumluluğu bulunmadığından, TCK’nun 31/2. ve 5271 sayılı Yasa’nın 223/3-a maddeleri uyarınca CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, TCK’nun 31/2. ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11.maddesi delaletiyle aynı Yasa’nın 5/1-a maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verilmesi gerektiği halde, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Aksaray 4. Asliye Ceza Mahkemesinin hırsızlık suçundan 8 ay 10 gün hapis ve 1000 TL adli para cezası vermiş olması karşısında, mercii Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından TCK 31/2 maddesi kapsamında hırsızlık suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmemiş kişi hakkında mahkumiyet hükmü kurulamayacağından bahisle itirazın kabuluüne karar vermesi gerektiği halde, söz konusu itirizı reddetmiş olması sebebiyle AKSARAY 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİNİN 17/07/2018 TARİH VE 2018/1019 DEĞİŞİK İŞ SAYILI KARARININ,
2-Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu’nun 04/04/2017 tarih, 2014/13-518 Esas ve 2017/208 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, suç tarihinde 15 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk … hakkında 5237 sayılı TCK’nın 31/2 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11. maddeleri uyarınca işlediği hırsızlık ve mala zarar verme eylemlerinin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğine ilişkin adli tıp uzmanı, psikiyatrist ya da zorunluluk bulunması halinde uzman hekimden rapor alınması gerektiği gözetilmeden, sadece hırsızlık suçu nedeniyle düzenlenmiş yetersiz raporla yetinilerek duruşmaya devamla yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi, nedenleriyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, AKSARAY 4. ASLİYE CEZA MAHKEMESİNİN 17/04/2018 TARİH, 2016/766 ESAS VE 2018/515 KARAR SAYILI KARARININ,
5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMALARINA, aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, dosyanın Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesine iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 24/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.