Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/7324 E. 2019/9878 K. 27.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7324
KARAR NO : 2019/9878
KARAR TARİHİ : 27.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık … hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
CMK’nun 291/1. fıkrasında temyiz istemi ve süresine ilişkin düzenlemede, “Tutuklu bulunan sanık hakkında 263. madde hükmü saklıdır” hükmü, CMK’nun 263. maddesinde ise “Tutuklu bulunan şüpheli veya sanık, zabıt kâtibine veya tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek kanun yollarına başvurabilir.” hükmünün yer alması, yine CMK’nun 232/6. fıkrasında “Hüküm fıkrasında, 223. maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir.” şeklindeki düzenlemeler karşısında ceza infaz kurumunda bulunan ve SEGBİS ile duruşmaya katıldığı anlaşılan hükümlünün yukarıdaki maddeler çerçevesinde CMK’nun 263. maddesinde gösterilen usul ile de temyiz başvurusunda bulunabileceğinin hatırlatılmaması karşısında; hükümlünün temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Aksaray 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/459 Esas ve 2014/690 Karar sayılı hükmünde sanık hakkında, Aksaray 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/484 Esas ve 2009/539 Karar sayılı ilamı ile hükmolunan 2 yıl 4 ay hapis cezasının TCK’nun 58. maddesinin uygulanmasına esas alındığı ve 5237 sayılı Yasa’nın 108/2. maddesi uyarınca şartlı tahliye süresine eklenmesi gereken sürenin tekerrüre esas alınan ilamdaki cezadan daha ağır olamayacağı nazara alındığında, tekerrüre esas alınan ilamdaki ceza miktarının CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak oluşturduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanık hakkında” TCK’nun 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına, cezanın infazından sonra denetimde serbestlik tedbirinin uygulanmasına” paragrafından sonra gelmek üzere, ”Sanık hakkında önceki hükümde tekerrür uygulamasına esas alınan ilamdaki ceza miktarının CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca tekerrüre esas alınacak ceza mikarın 2 yıl 4 ay hapis cezası olarak gözetilmesine” cümlesi eklenmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.