Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/7235 E. 2019/16329 K. 18.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7235
KARAR NO : 2019/16329
KARAR TARİHİ : 18.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
I)Sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
5271 sayılı CMK’nun 231/5. maddesine göre verilen ve davayı esastan sonuçlandırır nitelikte olmayan “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı Kanun’un 231/12. maddesince itiraz yolu açık olup, temyiz olanağı bulunmadığından; aynı Yasa’nın 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 14.07.2015 tarih ve 2015/650 Değişik İş sayılı kararla da vaki itiraz değerlendirilmiş olduğundan hükmün isteme uygun olarak incelenmeksizin İADESİNE,
II)Sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı CMK’nun 324/4. maddesine atıfta bulunan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanun’un 106.maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00TL’den az olduğu halde yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin miktarından az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması gerektiği ve Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık …’in temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III)Sanık … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 142/2-h ve 143. maddelerine göre belirlenen 7 yıl 6 ay hapis cezasından aynı Yasa’nın 168/2. maddesi gereği ½ oranında indirim yapılırken cezanın 3 yıl 9 ay yerine 4 yıl olarak hesaplanması ve sonrasındaki indirim neticesinde sonuç cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün yerine 3 yıl 4 ay olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
2)T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3)Hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı CMK’nun 324/4. maddesine atıfta bulunan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL’den az olduğu halde yargılama giderinin Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sonuç cezanın “3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası” olarak belirlenmesi, T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; “TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların” hükümden çıkartılması ile yerine “TCK’nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi ve yine hükmün yargılama giderlerine ilişkin olan “sanıktan alınarak hazineye gelir kaydına” kısmının hükümden çıkartılması ile yerine “6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL’den az olması nedeniyle Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına” ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV)Sanık … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
UYAP’tan alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanık …’ın hüküm tarihinden sonra 05.12.2016 tarihinde öldüğü ve ölüm kaydının nüfusa işlendiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nun 64. ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereği kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen mahkumiyet hükmünün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.