Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/6713 E. 2019/10091 K. 03.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/6713
KARAR NO : 2019/10091
KARAR TARİHİ : 03.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık … hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin 5. fıkrasına göre verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar aynı kanun maddesinin 12. fıkrası uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararların temyizi mümkün olmadığı ve 5271 sayılı CMK’nun 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından üst Cumhuriyet Savcısı’nın dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
II-Sanık …’ın temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın, CMUK’nun 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra hükmü temyiz ettiğinden, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca temyiz isteminin REDDİNE,
III-Sanıklar …, … ve … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde;
Diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-TCK’nun 142/1-b ve 62. maddeleri uygulanırken yapılan hesap hatası sonucu sonuç cezanın 2 yıl 1 ay olması gerekirken 1 yıl 13 ay olarak eksik tayin edilmesi,
2-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarındaki sonuç cezaların “2 yıl 1 ay hapis cezası” olarak düzeltilmesi ve TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine “Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK’nun 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV-Sanıklar … ve … hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler ile sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Dosya içerisindeki hükme esas alınan soruşturma evrakı ile iddianame, sanıkların savunmalarının ve katılanın ifadesinin yer aldığı duruşma zabıtlarının onaysız fotokopiden ibaret olduğu anlaşılmakla, evrakın aslı ya da onaylı suretinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde temin edildikten sonra karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurularak 5271 sayılı CMK’nun 169. maddesine aykırı davranılması,
2-Sanıklar … ve … hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde, suçun birden fazla kişi ile birlikte işlediğinin anlaşılması karşısında; sanıklar haklarında 5237 sayılı TCK’nun 119/1-c. maddesinin tatbik edilmemesi suretiyle eksik ceza tayini,
3-Katılan …’ın işlettiği fırından saat 01.30 sıralarında ayrıldığını aynı gün saat 06.30 sıralarında işçilerinin kendisini arayarak bozuk para kutusunu bulamadıklarını söylediklerini beyan etmesi ve UYAP’tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre suç tarihinde gece vaktinin saat 04.32’de sona erdiğinin anlaşılması karşısında, suçun gündüz vakti işlendiği gözetilmeden sanıklar … ve … hakkında hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan aynı Kanun’un 116/2. maddesi yerine 116/4. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayinleri,
4-5237 sayılı TCK’nun 51. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezası ile cezalandırılmamış olması ve (b) bendinde; suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işleyemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması koşulları getirilmiş olmakla, suç tarihi itibariyle sanıklar … ve …’ın adli sicil kaydında mahkumiyet hükmü sayılmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kayıtları ve hapisten çevrilme 5237 sayılı TCK’nun 50/1-d maddesi uyarınca 1 sene süre ile internet kafelere gitmekten yasaklanmaları suretiyle seçenek yaptırımı bulunduğu anlaşılmakla, yargılama sürecinde gösterdikleri pişmanlık irdelenmeden, “Sanıkların sabıkalı geçmişi nedeni ile yasal imkansızlık” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hapis cezalarının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
5-Sanık … hakkında mala zarar verme suçundan verilen 3 ay 10 gün süreli hapis cezası ertelendiği halde, TCK’nun 53/4. maddesinde yer alan düzenleme karşısında, aynı Kanun’un 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmaya karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
6-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.