Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/4814 E. 2019/16331 K. 18.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4814
KARAR NO : 2019/16331
KARAR TARİHİ : 18.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihlerine göre dosya görüşüldü:
I)Sanık … hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılanlar vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun ve de takdire dayalı bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II)Sanıklar … ve … hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan, sanıklar … ve … hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık suçunun sanık … tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/04/2018 tarih, 2014/851 Esas ve 2018/144 Karar sayılı kararı uyarınca aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15/11/2018 tarih, 2018/339 Esas ve 2018/536 Karar sayılı kararı uyarınca farklı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın Cumhuriyet Savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirdiği ve hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mahkumiyetine karar verilmesi savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olduğu şeklindeki kararları uyarınca başka suçtan Alanya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olan ve duruşmalardan vareste tutulmaya dair bir talebi de bulunmayan sanık …’ın, kısa kararın okunduğu oturuma getirtilmeyerek savunma hakkının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 196. maddesine aykırı davranılması,
2)Sanıklar … ve … hakkında, hükümden sonra 24.10.2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına dair kanunun 26. maddesi ile değişiklik 5271 sayılı CMK‘nun 253. maddesinin 1. fıkrasının b bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK‘nun 165. maddesinde tanımı yapılan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun uzlaşma kapsamına alınmış olması karşısında 5237 sayılı TCK’nun 7/2. maddesi uyarınca, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK’nun 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanıklarıın hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3)Katılanların beyanlarına ve dosya içerisinde mevcut tutanaklara göre, suça konu yerin depo olduğunun anlaşılması karşısında, salt eşyaların muhafazası için kullanılan, herhangi bir ticari faaliyetin yürütülmediği ve/veya bir işyerinin eklentisi niteliğindeki olmayan yere girilmesinin iş yeri dokunulmazlığı suçunu oluşturmayacağı düşünülmeden, sanık … hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
4)Katılan aşamalarda yaklaşık 90 bin TL zararının olduğunu belirtmesi karşısında, hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nun 61/1. maddesi gereğince; hırsızlık suçuna konu eşyaların önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
5)Birlikte suç işleyen sanıkların sebep oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı, suç ortağı ile birlikte ortak sebep oldukları yargılama giderlerinden ise kendi payları oranında sorumlu tutulması gerekirken eşit tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar … ve … ve … yönünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 18/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.