Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/4693 E. 2019/16402 K. 19.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4693
KARAR NO : 2019/16402
KARAR TARİHİ : 19.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanığın öncelikle savunmada bildirdiği adrese MERNİS şerhi olmadan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre çıkarılacak tebligatın iade edilmesi halinde, MERNİS adresine çıkarılacak tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ yapılması gerektiği gözetilmeden, doğrudan sanığın savunmasında bildirdiği adrese MERNİS adresi olduğu da belirtilerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ yapıldığı ve usulsüz olduğu anlaşıldığından, sanığın temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1-Sanığın tüm aşamalarda ısrarlı bir şekilde suçlamayı kabul etmeyerek, hayatında Sivas’a hiç gitmediğini, hırsızlık suçundan yakalanmadığını, hazırlıktaki savunmanın kendisine ait olmadığını imzaların kendisi tarafından atılmadığını savunduğu, ceza yargılamasının temel amacı gerçeğin ortaya çıkarılması olduğu, sanığın hazırlıkta attığı imzaların eli ürünü olup olmadığı araştırılmadan eksik kovuşturma ile mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Sanığın, TCDD yollarına ait demir yollarının kenarlarına atılan hurda, selet, cebre ve ufak demir malzemelerini çalmaları şeklinde gerçekleşen eyleminin, TCK’nın 141/1 maddesine uyduğu gözetilmeden yazılı şekilde aynı Yasa’nın 142/1-a gereği cezalandırılmasına karar verilmesi,
3-5237 sayılı TCK’nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK’nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, “…daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” görüşünün, TCK’nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK’nın 145.
maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK’nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır.
TCK’nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; sanığın TCDD yollarına ait demir yollarının kenarlarına atılan hurda, selet, cebre ve ufak demir malzemelerini çalmaktan ibaret eylemi nedeni ile bu malzemelerin değeri tespit edilerek sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …‘in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 19.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.