Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/3977 E. 2019/5247 K. 11.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/3977
KARAR NO : 2019/5247
KARAR TARİHİ : 11.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Beraat

Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Kovuşturma evresinde duruşmada yöntemine uygun şekilde haberdar edilmeyen ve katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören müşteki …. temyiz dilekçesi ile katılma iradesi açıkça ortaya koyduğunun anlaşılması karşısında; Ceza Genel Kurulu’nun 2010/9-149, 2010/205 sayılı ve 19/10/2010 günlü kararı ışığı altında, CMK’nın 237/2 maddesi hükmü nazara alınarak Dairemizce müşteki ….’nin katılma istemi konusunda, temyiz inceleme aşamasında bir inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmesi olanaklı görüldüğünden, müştekinin doğrudan doğruya suçtan zarar görmesi nedeniyle davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
I-Sanıklar …, … ve … hakkında verilen beraat kararlarına yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan …. vekilinin ve o yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun ve de takdire dayalı bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık … hakkında verilen beraat kararının temyiz incelemesine gelince;
Sanığın aşamalardaki suç saatinde nerede olduğuna ilişkin çelişkili savunmaları, olayın meydana geldiği gece kolluk görevlileri ikametinde iken suç mahalli istikametinden gelen sanığın ayağındaki çizme izinin olay yerinde elde edilen ayak izi ile benzer olması, olay yerinde net bir biçimde at izi olduğunun tespiti ile sanığın ikamete at ile dönmüş olması dikkate alındığında, sanık hakkında, suçtan zarar gören kuruma karşı, 16.10.2012 tarihinde işlediği iddia edilen hırsızlık suçundan dolayı ayrıca soruşturma yapıldığı anlaşılmakla, suç tarihleri arasındaki zaman aralığı dikkate alınarak, zincirleme suç hükümlerinin uygulama imkânın olup olmadığının tespiti ile varsa mükerrer cezalandırılmanın önüne geçilmesi için, sanık hakkında 5237 sayılı
TCK’nun 43. maddesinin uygulanması gerekebileceği nazara alınarak, öncelikle birleştirme olanağı varsa dosyaların birleştirilerek, birleştirme olanağı mümkün olmadığı taktirde 16.10.2012 tarihli eyleme ilişkin evrakın, bu davayı ilgilendiren delillerinin onaylı örneklerinin dosya içine konulması sağlanarak, TCK’nun 43. maddesinin uygulanması koşulları da tartışılıp değerlendirilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, eksik kovuşturma ile beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan …. vekilinin ve o yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 11.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.