Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/3572 E. 2019/5827 K. 18.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/3572
KARAR NO : 2019/5827
KARAR TARİHİ : 18.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet

Yerel mahkemece sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Suça sürüklenen çocuk … hakkında müştekiler …, …, …, …, …, … ve katılan …’e yönelik gerçekleştirilen mala zarar verme suçuna ilişkin hükümlerin suç tarihi itibarıyla zamanaşımına uğradığının anlaşılması karşısında; bu hususta kanun yararına bozma yoluna gidilmesi olanaklı görülmüştür.
A)Suça sürüklenen çocuk … hakkında müştekiler …, …, …, …, …, … ve katılan …’e yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Mala zarar verme suçlarından doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktarları ve türlerine göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk … ve müdafisinin temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B)Sanık … hakkında müşteki … ve katılan …’e yönelik gerçekleştirdiği hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan beraat hükümleri ile sanıklar … ve … hakkında müştekiler …, …, …, …, …’a yönelik hırsızlık ve

konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından ve katılan …’e yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçundan, suça sürüklenen çocuk … hakkında müştekiler …, …, … ve katılan …’e yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümlere ilişkin, Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk … ve müdafii ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
C)Suça sürüklenen çocuk … hakkında müştekiler … ve …’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuk …’un, 01.01.2007 tarihli Cumhuriyet Savcılığında alınan savunmasında, iddia edildiği gibi tüm eylemleri saat 19.00 dan sonra gerçekleştirdiklerine ilişkin herhangi bir beyanının bulunmadığı, aksine suça sürüklenen çocuğun 01.01.2007 tarihli Emniyet Müdürlüğü’nde alınan savunmasında, hırsızlıkları genellikle hava karardıktan sonra 20.00 sıralarında, bir kaç tanesini de gündüz saat 16.00 sıralarında işlediklerine dair beyanda bulunduğu, bazı müştekilerin evlerinden yaptıkları hırsızlıklar bakıından tam olarak saatini bildirdiğinin anlaşılması karşısında; müştekiler … ve …’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarına yönelik suç saati ile ilgili başka delil de elde edilemediği, suç tarihinde güneşin batış saatinin 16.56 olduğu ve 1 saat sonrasının geceye tekabül ettiği, suçlarının gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştirildiğinin sabit olmaması nedeni ile suça sürüklenen çocuk lehine olarak müştekiler … ve …’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarının gündüz işlendiğinin kabulü ile yapılan incelemede;
Suç tarihi itibarıyla 15-18 yaş arasında olan suça sürüklenen çocuğun müştekiler … ve …’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b, 31/3, 116/1, 119/1-c, 31/3. maddesinde tanımlanan hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarının gerektirdiği cezaların türleri ve üst sınırlarına göre, aynı Yasa’nın 66/1e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık asli dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 31/12/2006 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … ve müdafii ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davalarının 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
D)Suça sürüklenen çocuk …’un müştekiler …, …, …, … ve katılan …’e yönelik gerçekleştirdiği hırsızlık suçundan, sanıklar … ve … hakkında müşteki …’e yönelik hırsızlık ve sanık … hakkında katılan …’e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Katılan …’in alınan beyanında, evinden uydu alıcısı, saç kurutma makinesi ve 1 adet matkabın çalındığını, kendisine sadece uydu alıcısının teslim edildiğini ve zararının karşılanmadığını bildirdiği, ayrıca 05.01.2007 tarihli teslim tutanağında da katılana sadece uydu alıcısının teslim edildiğine ilişkin tespitte bulunulduğunun anlaşılması karşısında; katılana kısmi iadeye rızasının bulunup bulanmadığı sorularak sonucuna göre sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 168/1-4 maddesinin uygulanma koşullarının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2)Müşteki …’in evinden çalınan eşyaların bir kısmının soruşturma aşamasında iade edildiği ve müştekinin kısmi iaedeye rızasının bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar hakkınad 168/1-4 uyarınca yapılacak indirimin ½ oranından fazla olması gerektiğinin gözetilmemesi,
3)Suça sürüklenen çocuk … hakkında müştekiler ve katılana yönelik gerçekleştirdiği hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde, 5237 sayılı TCK’nun 61/5. maddesi uyarınca ilk önce sırayla TCK’nun 31/3. maddesi sonra TCK’nun 168. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4)Suç tarihi itibariyle henüz 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuk …’un adli sicil kaydının bulunmadığı gözetilerek, suça sürüklenen çocuk hakkında müştekiler …, …, …, … ve katılan …’e yönelik gerçekleştirdiği hırsızlık suçundan, netice olarak verilen kısa süreli hapis cezalarının, TCK’nın 50/3’üncü maddesi gereğince seçenek yaptırıma çevrilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde hüküm kurulması,
5)Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümlere ilişkin, T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … ve müdafii ile o yer Cumhuriyet Savcısının müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.