Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/1883 E. 2019/4031 K. 26.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/1883
KARAR NO : 2019/4031
KARAR TARİHİ : 26.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAMEDEKİ İSTEK : Onama

Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçun tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar … ve … tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-26.07.2006 tarihli iddianame ile sanıklar …, … ve …’in 5237 sayılı TCK’nun 37/1 ve 142/1-e-son maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davasının açılmasına karşın, 5271 sayılı CMK’nun 226. maddesi gereğince sanıklara ek savunma hakkı tanınmadan sanıkların TCK’nun 142/2-e maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi suretiyle sanıkların savunma haklarının kısıtlanması,
2-Katılanın rızası dışında, banka hesabından sanık …’in banka hesabına 10,400 TL paranın aktarıldığı, bu paranın da bir kısmının da sanık …’in banka hesabından, sanık …’in banka hesabına aktarıldığı, sanık …’e ait bankamatik kartıyla bir miktar paranın ATM cihazından çekildiği, hesapta bulunan paranın bir kısmı ile de bankamatik kartının fiziki olarak kullanılması suretiyle çeşitli iş yerlerinden alışveriş yapıldığı, bu iş yerlerinden …. isimli iş yerinin sahibi olan tanık …. nun alınan beyanında, temyiz dışı sanık …’ün kendisine ait iş yerine gelerek bir müşterisi adına bankamatik kartıyla alışveriş yaptığını belirttiği ve bu alışverişe ilişkin olarak üzerinde “Yukarıdaki yazılı tutar karşılığında mal veya hizmet aldım” ibaresi ve bu ibarenin altında imza bulunan slipleri dosyaya ibraz ettiği, bu kartın sanık …’e ait bankamatik kartı olduğunun tespit edilmesi üzerine sanık …’ün alınan savunmasında…. veya …. olarak bildiği bir müşterisinin kendisine bankamatik kartını ve bu karta ait şifreyi verdiğini, bu kart ile …. a ait iş yerinden alışveriş yaptığını beyan ettiği, sanık …’in ise soruşturma aşamasındaki ifadesinde, diğer sanıkları tanımadığını, banka kartını ve kartın şifresini kimseye vermediğini, kartını da kaybetmediğini, olayla hiç bir ilgisinin olmadığını belirttiği; kovuşturmadaki savunmasında, bankamatik kartını…. isimli bir
arkadaşına verdiğini, bu kartın kopyalanmak suretiyle suçun işlendiğini, üzerine atılı suçu işlemediğini ifade ettiği olayda; sanık …’in mukayeseye elverişli imza örneklerinin alınması ile…. isimli iş yerinden temin edilen slipler üzerindeki imzanın sanık …’e ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması; sanık … ile temyiz dışı sanık …’ün yüzleştirilerek ve ayrıca …’in suç tarihindeki teşhise elverişli fotoğraflarının temin edilerek sanık …’den, ifadesinde …. veya …. olarak belirttiği ve bankamatik kartını kendisine verdiğini iddia ettiği şahsın … olup olmadığının sorulması; sanık …’in kovuşturmadaki ifadesinde belirttiği …. isimli şahsın temin edilip tanıklıktan çekilme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla ifadesinin alınması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilek sonucuna göre sanık …’in hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
3-Katılana ait 10.400,00 TL paranın çalındığı olayda, hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak TCK’nun 61. maddesi uyarınca temel cezalar belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-T.C. Anayasa Mahkemesinin, 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …, sanık … müdafii ile sanık …’nın müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının gözetilmesine, 26.03.2019 günü oy birliğiyle karar verildi.