Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/1870 E. 2019/4266 K. 01.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/1870
KARAR NO : 2019/4266
KARAR TARİHİ : 01.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 63. maddesi uyarınca sanığın gözaltında geçirdiği sürenin cezasından mahsubuna karar verilmesi gerekirken gözardı edilmişse de infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 324/4. maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL’den az olduğu halde yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin miktarından az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görüldüğünden, 5271 sayılı CMK’nun 232. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendi uyarınca suçun işlendiği zaman dilimi ile aynı fıkranın (d) bendi uyarınca sanığın gözaltında kaldığı tarihin ve sürenin gerekçeli karar başlığında yazılması gerekirken yazılmaması, mahallinde giderilebilir eksiklikler olduğundan, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında belirlenen 11 ay 20 gün hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nun 52. maddesi uyarınca bir günü 20,00 TL karşılığında adli para cezasına çevrilmesi sonucu 7.000,00 TL yerine 7.500,00 TL bulunması sonucu yazılı şekilde fazla ceza tayini,
2-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/3. maddesinin “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet Savcısı’nın kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması
hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” hükmü gereğince sanığın adli para cezasını ödememesi halinde hapse çevrilemeyeceği hususu gözetilmeden, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde, adli para cezasının ödenmediği takdirde hapis cezasına çevrileceğinin belirtilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’un temyiz talebi bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi göndermesiyle 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi uyarınca; hüküm fıkrasında yer alan “SANIĞIN 7.500 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA” cümlesinin çıkarılarak yerine “SANIĞIN 7.000,00 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA” cümlesinin eklenmesi, yine hüküm fıkrasında yer alan “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” cümlesinin çıkarılarak yerine “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet Savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına, günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenmesine, hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamının açık ceza infaz kurumunda yerine getirilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.