Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/12728 E. 2019/16666 K. 24.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/12728
KARAR NO : 2019/16666
KARAR TARİHİ : 24.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız Yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
TCK’nun 163/3. maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçları hakkında denetim ve işlem yapan elektrik, su, doğal gaz idarelerinde çalışan kamu görevlileri, görevleri sırasında, karşılıksız yararlanma olarak nitelenebilecek usulsüz bir kullanımı tespit ettiklerinde bu eylemin ceza soruşturmasını gerektirebileceğini dikkate alarak bir yandan elektrik, su, doğal gazın sayaçtan geçirilip geçirilmediği, sayaçtan geçiyorsa sayacın doğru ölçüm yapmasına müdahale edilip edilmediği, kısmen veya tamamen geçirilmiyorsa tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek hangi yöntemlerin, bu amaçla hangi cihaz ve malzemelerin kullanıldığı, bu tespitlerin ne tür incelemelere dayandığı vb. tüm ayrıntıları içeren bir suç tutanağının düzenlenmesi, bir yandan da CMK’nun 158. maddesi gereğince hemen en yakın adli kolluk birimine veya Cumhuriyet Başsavcılığına durumun bildirilmesi ve adli kolluk görevlilerinin de olay yerine hemen intikali ile CMK’nun 160. ve 161. maddeleri gereği Cumhuriyet Savcısı’nın emirleri çerçevesinde suçun sübut ve niteliğine yönelik delil toplama görevini yapmalıdır.
Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından da suç tutanağı içeriğine göre şüphelinin iş yeri, konut veya arazideki elektrik, su, doğal gaz kullanımını gerektiren tüketim ihtiyacının veya kurulu gücün varsa tüketim föyleri de getirtilmek suretiyle tespiti ile teknik açıdan bu tüketim ihtiyacı veya kurulu gücün gereği kullanım miktarının bilirkişi marifetiyle belirlenmesi, bu miktarın sayaçtan geçirilerek kullanım halinde sayaç üzerindeki endeks ile de kıyaslanarak karşılıksız yararlanma suçunun kabulünü gerektirecek önemli bir farkın, orantısızlığın olup olmadığının, uğranılan vergili ve cezasız zarar miktarının tespiti amacıyla keşif yapılması için CMK’nun 83. ve 162. maddelerine istinaden Sulh Ceza Hakimliğinden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması için talepte bulunulması, Sulh Ceza Hakimliğince gecikmesinde sakınca bulunduğu yolunda karar verildiği taktirde Cumhuriyet Savcısı tarafından keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak dosya içeriğindeki delillere göre karşılıksız yararlanma suçunun oluştuğu kanaatine varıldığı takdirde şüphelinin TCK’nın 168/5. fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi, bu hususun dava şartının sonuçları ile benzer sonuçlar doğurduğu, CMK’nun 174. ve 223/8. maddeleri gereğince işlem ifasına da yol açabileceği değerlendirilerek Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheliye belirlenen vergili ve cezasız zarar miktarını kamu davası açılmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde hakkında dava açılmayacağı da hatırlatılarak usulünce bildirilip, makul bir süre tanınması, soruşturma aşamasında zararın tamamen tazmini halinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi, tamamen tazmin edilmemesi halinde dava açılması gerekmektedir. Bu nedenlerle; bu hususta eksikler olmasına rağmen iddianame mahkemece kabul edilmişse CMK’nun 223/8. hükmü karşısında eksikliklerin mahkemece tamamlanması gerekecektir.
1)Sanık hakkında kuruma kayıtlı olan sayaca müdahale ederek ve bu haldeki sayaçtan geçirmek suretiyle elektrik kullandığının kaçak elektrik tespit tutanağı ile tespiti karşısında sanığın iş yerinde kullandığı sayacın kullanıcı tarafından her zaman değiştirilmesinin mümkün olduğu da dikkate alınarak, tüketimi eksik gösterip göstermediği veya sayaca tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde müdahale edilip edilmediğinin tespiti için, CGK’nun 15/03/2016 tarih, 2014/13-409 Esas ve 2016/124 Karar sayılı, 07/11/2017 tarih 2017/17-968 Esas ve 2017/460 Karar sayılı, 21/11/2017 tarih, 2017/13-387 Esas ve 2017/489 Karar sayılı, 13/12/2018 tarih 2017/388 Esas ve 2018/36 Karar sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, suça konu gerçek kullanım miktarını belirlemek amacıyla; kaçak elektrik tespit tutanağına konu yerde ne zamandan beri çalışıldığının, kaçak ya da usulsüz kullanımın ne zaman başladığının gerekirse komşu, mülk sahibi gibi tanıklara da sorulması, kolluk araştırması, ticaret sicili, vergi kayıtları, sabit-cep telefonu abonelik ve adresleri gibi araştırmalar ile kesin olarak saptanması; sanık halen suça konu yerde çalışıyor ise; keşif yapılıp elektrikle çalıştırılan cihazlardan hareketle tespit edilecek kurulu güce veya tüketim ihtiyacına göre, çalışmıyor ise; tespit tutanağında belirtilen devreden geçen anlık akım miktarına göre, suç tarihine kadar tüketilmesi gereken elektrik miktarının ve vergiler dahil cezasız usulsüz elektrik kullanım bedelinin tespitine yönelik sayaçtan geçirerek kullanım sebebiyle sayaçtan geçen miktara ilişkin endeksin belirlenen gerçek ihtiyaç ile karşılaştırılıp orantılı olup olmadığına dair yeterli içerik ve nitelikte bilirkişi görüşü alınması,
2)Alınacak bilirkişi raporu ile sanığın tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek bir eyleminin olmadığı, karşılıksız yararlanma kastıyla hareket etmediğinin tespiti halinde beraat kararı verilmesi gerekeceği, karşılıksız yararlanma kastı ile hareket ettiğinin tespit halinde ise; kurum zararının soruşturma aşamasında ödenmesi halinde TCK’nun 168/5. fıkrası gereğince kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi gerekli olduğu, bu konuda soruşturma aşamasında yapılması gerekip yapılmayan usuli işlemlerin kovuşturma aşamasında tamamlanması sebebiyle bilirkişi tarafından normal tarifeye göre hesaplanan vergili ve cezasız kurum zararının, varsa daha önce yapılan ödemeler kurumdan sorulup mahsup edildikten sonra kalan miktar belirlenip, verilecek makul sürede ödenmesi halinde etkin pişmanlıktan faydalanabileceği, TCK’nun 168/5. ve CMK’nun 223/8. fıkraları uyarınca kovuşturma şartının sonuçları ile benzer sonuçları doğurası nedeni ile suç tarihine göre düşme kararı verileceği ödenmediği takdirde yargılamaya devamla dosyadaki delillere göre hüküm kurulacağı tebliğ ve ihtar edilip yüze karşı ise talep etmesi halinde, tebligat yapılıyorsa makul bir süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği halde, eksik kovuşturma ile beraat hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 24/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.