Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/12323 E. 2019/15837 K. 11.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/12323
KARAR NO : 2019/15837
KARAR TARİHİ : 11.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2011/6-331 Esas ve 2012/69 Karar sayılı ve 28.02.2012 tarihli kararında da belirtildiği üzere, suça sürüklenen çocuk hakkında atılı suçlardan açılan kamu davasının yaşı büyük sanık hakkında açılan kamu davası ile birleştirilmesine karar verildiği, çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, 5395 sayılı Yasa’nın 17/3. maddesi gereğince davaların birlikte yürütülmesinde mahkemelerin uygun bulması şartıyla yargılamanın her aşamasında birleştirme kararı verilebileceği, birleştirilen davaların genel mahkemelerde görüleceği, 5271 sayılı CMK’nun 185. maddesi uyarınca 18 yaşını doldurmamış çocukların duruşmalarının kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanacağı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını ikmal etmemiş olmasına karşın birleştirme kararını takip eden tüm celselerin kapalı yerine açık yapılması, hükümlerin de açık celsede tefhim edilmesi, giderilmesi ve tekrarlanması olanağı bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Tekerrrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nun 58. maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz bulunmadığından; Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nun 116/1, 119/1-c, 31/2. maddelerinde tanımlanan konut dokunulmazlığının ihlali suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasa’nın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin, karar tarihi olan 09.09.2015 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan dolayı açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
III-Sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Tekerrrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nun 58. maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuğun ve sanığın soruşturma evresinde, katılana ait 2 adet bisikletin ve 1 adet güğümün katılana iade edilmesini sağladıklarının anlaşılması karşısında; katılandan kısmi iade nedeniyle ceza indirimine muvafakat edip etmediği sorularak, muvafakat etmesi halinde, TCK’nun 168/4. maddesi yollamasıyla aynı Yasa’nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Değer tespit tutanağına göre çalınan 3 adet bisiklet ve 1 adet güğümün değerinin az olmamasına rağmen somut olayda uygulama alanı bulunmayan 5237 sayılı TCK’nun 145. maddesinin uygulanması,
3-Suça sürüklenen çocuğun suç tarihi itibarıyla 12-15 yaş grubunda olduğu, Anamur Devlet Hastenesi tarafından düzenlenen 10/09/2014 tarihli raporda suça sürüklenen çocuğun hangi suçların hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunduğunun belirtilmemiş olmasına göre, rapordaki bu eksiklik giderilmeden eksik kovuşturma ile hüküm kurulması,
4-Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında suç tarihi itibarıyla kesinleşmiş hapis cezasına ilişkin mahkûmiyetinin bulunmaması nedeniyle, hırsızlık suçundan hükmolunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nun 50/3. maddesinde yer alan yasal zorunluluk gereğince aynı Yasa’nın 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
5-Sanık … hakkında T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafii ile suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ve suça sürüklenen çocuğun kazanılmış haklarının gözetilmesine, 11.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.