Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2019/10591 E. 2019/16333 K. 18.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/10591
KARAR NO : 2019/16333
KARAR TARİHİ : 18.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanıklar hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihlerine göre dosya görüşüldü:
I)Sanık … hakkında katılan …’e yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanık … hakkında mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından sanık …’in temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II)Sanık …’ın 23/11/2015 tarihli ek karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık …’ın talimat mahkemesince alınan savunmasında belirttiği son bilinen adres olan “…. Mah. 31 Sk. No:3 ….” adresinde aynı konutta mukim yengesine 09/09/2015 tarihinde yapılan tebligat üzerine, CMUK’nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 20/11/2015 tarihinde hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla, sanığın Germencik Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2015 tarih 2008/47 Esas ve 2015/811 Karar sayılı temyiz isteminin süre yönünden reddine dair ek kararına karşı yaptığı temyiz isteminin CMUK’nun 317. maddesi uyarınca reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan 23/11/2015 tarihli temyiz isteminin reddine dair ek kararın ONANMASINA,
III)Sanık … hakkında katılan …’e yönelik hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin, sanıklar …, …, … ve … hakkında katılan …’ye yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
Sanıklar … ve … hakkında 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümleri uygulanırken, tekerrüre esas alınan ilamların karar yerinde gösterilmemesi, infaz aşamasında gözetilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin ”Ayrı ayrı” yerine, “Eşit şekilde” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
2)T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3)Katılan …’ye yönelik hırsızlık suçuna ilişkin olarak, katılanın ve sanıkların aşamalardaki beyanlarında suç saatine ilişkin net bilgi vermemeleri ve dosyada suç saatinin tespitine dair başkaca bilgi ve belge bulunmaması karşısında, eylemin gece vakti işlendiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde gösterilmeden sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 143. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
4)Sanık … hakkında 5237 sayılı TCK’nun 116/4 ve 119/1-c maddeleri gereği belirlenen 2 yıl 12 ay hapis cezasından aynı Yasa’nın 62. maddesi gereği belirlenen oranda indirim yapılırken sonuç cezanın 2 yıl 6 ay yerine 1 yıl 18 ay olarak eksik belirlenmesi ve sanığın suçu birden fazla kişiyle birlikte işlediğine dair her türlü şüpheden uzak ve kesin delil bulunmadığı halde sanık hakkında hükmedilen cezada TCK’nun 119/1-c maddesi gereği bir kat artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, …, … ve …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin “Eşit şekilde alınarak” cümlesinin çıkarılarak yerine, ”Sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderleri oranında ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına” cümlesinin eklenmesi, T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; “TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların” hükümden çıkartılması ile yerine “TCK’nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi eklenmesi, sanıklar …, …, … ve … hakkında katılan …’ye yönelik işledikleri hırsızlık suçuna ilişkin kurulan hükümlerden TCK’nun 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkartılmak suretiyle sonuç cezanın “2 yıl 6 ay hapis cezası” olarak belirlenmesi, yine sanık … hakkında katılan …’e yönelik işlediği konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümden 5237 sayılı TCK’nun 119/1-c maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkartılarak, sonuç cezanın “1 yıl 3 ay hapis cezası” olarak belirlenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV)Sanıklar …, …, … ve … hakkında katılan …’ye yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ve sanıklar … ve … hakkında katılan …’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından ve sanık … hakkında katılan …’e yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; katılan … ’ye yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçunun sanıklar …, …, … ve … tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Sanıklar … ve …’in aşamalarda ısrarlı bir şekilde katılan …’e yönelik atılı suçları işlemediklerine dair beyanları karşısında, sanık …’nın atfı cürum niteliğindeki soyut beyanları dışında, sanıkların mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeksizin, sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine dair hüküm kurulması,
2)Katılan …’ye yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçuna ilişkin olarak, katılanın ve sanıkların aşamalardaki beyanlarında suç saatine ilişkin net bilgi vermemeleri ve dosyada suç saatinin tespitine dair başkaca bilgi ve belge bulunmaması karşısında, eylemin gece vakti işlendiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde gösterilmeden sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 116/4. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
3)Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin ”Ayrı ayrı” yerine, “Eşit şekilde” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
4)T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5)Sanıklar … ve … hakkında 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümleri uygulanırken, tekerrüre esas alınan ilamların karar yerinde gösterilmemesi,
6)Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 116/4 ve 119/1-c maddeleri gereği belirlenen 2 yıl 12 ay hapis cezasından aynı Yasa’nın 62. maddesi gereği belirlenen oranda indirim yapılırken sonuç cezanın 2 yıl 6 ay yerine 1 yıl 18 ay olarak eksik belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, …, … ve …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının GÖZETİLMESİNE, 18/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.