Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2018/7737 E. 2018/16401 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7737
KARAR NO : 2018/16401
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

Karşılıksız yararlanma suçundan sanık …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 163/3 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, bu cezasının aynı Kanun’un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine ve sanığın 163/3, 168/5 ve 62. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, bu cezası hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Karaisalı Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2016 tarih, 2015/528 Esas ve 2016/95 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/04/2016 tarihli ve 2016/355 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı’nın 24/09/2018 tarih ve 94660652-105-01-5824-2018 Kyb sayılı Kanun Yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/10/2018 tarih ve 2018/78902 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmekle incelendi:
MEZKUR İHBARNAMEDE:
Karaisalı Asliye Ceza Mahkemesince verilmiş olan kararın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 163/3 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, bu cezasının aynı Kanun’un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine ilişkin kısmının Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 06/11/2017 tarih, 2016/18924 Esas ve 2016/13694 Karar sayılı ilâmı ile bozulması üzerine davanın halen derdest olduğu tespit edilerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında Karaisalı Cumhuriyet Başsavcılığının 11/01/2016 tarihli ve 2015/818 soruşturma, 2016/14 Esas ve 2016/14 sayılı iddianamesi ile açılan Karaisalı Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/15 Esas numarasına kayıtlı dava dosyasının, Karaisalı Cumhuriyet Başsavcılığının 09/11/2015 tarihli ve 2015/673 soruşturma, 2015/229 Esas, 2015/228 sayılı iddianamesi ile açılan anılan mahkemenin 2015/528 Esas sayılı dava dosyası ile arasında hukukî ve fiilî irtibat bulunması nedeniyle birleştirilmesine karar verildiği, esasen Karaisalı Cumhuriyet Başsavcılığının 09/11/2015 tarihli ve 2015/673 soruşturma, 2015/229 Esas, 2015/228 sayılı iddianamesinin her iki suç tarihlerini de kapsadığı, tek suç işleme kararı çerçevesinde gerçekleştirilen eylemler ile tutanaklar arasındaki zaman farkının kısalığı da nazara alındığında, sanığın eylemlerinin TCK’nın 43. maddesi kapsamında zincirleme suç olarak kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle Karaisalı Cumhuriyet Başsavcılığının 11/01/2016 tarihli ve 2015/818 soruşturma, 2016/14 Esas, 2016/14 sayılı iddianamesi ile açılan davanın mahkemece mükerrer dava olduğundan reddedilmesi gerektiği halde davaya devam edilerek yapılan yargılama neticesinde karşılıksız yararlanma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararına karşı sanık tarafından yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, merciince yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararların bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden,
1-Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/04/2016 tarih ve 2016/355 Değişik iş sayılı kararının, hükümlü aleyhine sonuç doğurmamak koşuluyla, CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA,
2-Sanığın itirazının kabulü ile, CMK’nın 309. maddesi gereğince, Karaisalı Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2016 tarih, 2015/258 Esas ve 2016/95 Karar sayılı kararındaki, aynı dosya ile birleşen 2016/15 Esas sayılı dosyaya konu suçla ilgili verilen hüküm ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bölümün kaldırılmasına,
3-Müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 18/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.