Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2018/7396 E. 2019/9668 K. 25.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7396
KARAR NO : 2019/9668
KARAR TARİHİ : 25.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanıklar hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanıklar …, … ve … hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun istikrar bulmuş içtihatları ( örneğin; 18.06.2013 tarihli, 1444-305 ile 1454-312 Esas ve Karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere) uyarınca; kararda “TCK’nun 58. maddesinin uygulanmasına” denilmesinin yeterli olduğu, ayrıca tekerrüre esas teşkil eden ilâmın gösterilmesinin zorunlu olmadığı fakat sanık …’ın adli sicil kaydında yer alan Nazilli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/421 Esas, 2012/341 Karar numaralı, 12/10/2012 kesinleşme tarihli ilamında TCK’nun 58. maddesinin uygulandığının ve bu ilam bakımından sanığın 2. kez mükerrir olduğunun anlaşılması karşısında, bu ilamın tekerrüre esas alınıp sanığın 5275 sayılı Yasa’nın 108/3. maddesi uyarınca ikinci kez mükerrir olduğunun ve koşullu salıverilmeden yararlanmayacağının karar yerinde gösterilmesi gerekirken anılan hususun göz ardı edilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-İştirak halinde sanıklardan sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yapılan yargılama giderlerinin ise payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken yargılama giderlerinin sanıklardan ne şekilde tahsil edileceğinin kararda gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
3-Sanıkların paylarına düşen yargılama giderlerinin 6352 sayılı Kanun’un 100. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nun 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu ve bu nedenle sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, … ve …’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere ilişkin hüküm fıkralarından TCK’nun 53. maddenin uygulanmasına yönelik bölümlerin çıkartılması ile yerlerine “TCK’nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” cümlesinin eklenmesi ve ayrıca hüküm fıkrasından yargılama giderine ilişkin bölüm çıkartılarak yerine “Sanıkların paylarına düşen yargılama giderlerinin 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nun 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar …, … ve … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun istikrar bulmuş içtihatları ( örneğin; 18.06.2013 tarihli, 1444-305 ile 1454-312 Esas ve Karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere) uyarınca; kararda “TCK’nun 58. maddesinin uygulanmasına” denilmesinin yeterli olduğu, ayrıca tekerrüre esas teşkil eden ilâmın gösterilmesinin zorunlu olmadığı fakat sanık …’ın adli sicil kaydında yer alan Nazilli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/421 Esas, 2012/341 Karar numaralı, 12/10/2012 kesinleşme tarihli ilamında TCK’nun 58. maddesinin uygulandığının ve bu ilam bakımından sanığın 2. kez mükerrir olduğunun anlaşılması karşısında, bu ilamın tekerrüre esas alınıp sanığın 5275 sayılı Yasa’nın 108/3. maddesi uyarınca ikinci kez mükerrir olduğunun ve koşullu salıverilmeden yararlanmayacağının karar yerinde gösterilmesi gerekirken anılan hususun göz ardı edilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK’nun 142/2-g maddesinin “Barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bulunan büyük veya küçükbaş hayvan hırsızlığı” suçunu düzenlediği, suç tarihi itibarıyla Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2015/201 Esas ve 2018/386 Karar sayılı ilamında da kabul edilen ilkeler göz önüne alındığında, sanıkların suça konu hayvanları şikayetçinin annesine ait olan etrafı duvarlarla çevrili müştemilat niteliğindeki bahçesinde bulunan ahırından çaldıkları, suça konu yerin bağımsız şekilde hayvan barınağı olarak kullanılsa da şikayetçinin annesinin evinin bahçesinde ve evin eklentisi niteliğinde olması karşısında; bir yerin barınak sayılabilmesi için burasının sırf hayvanlara mahsus olması ve bina ve eklenti gibi bir irtibatının bulunmaması gerektiği hususu da göz önüne alınarak sanıkların atılı hırsızlık suçu nedeniyle aynı Yasa’nın 142/1-b maddesi kapsamında cezalandırılması gerekirken yazılı şekilde yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle uygulama yeri bulunmayan 142/2-g maddesinin uygulanması suretiyle sanıklara fazla ceza verilmesi,
2-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-İştirak halinde sanıklardan sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yapılan yargılama giderlerinin ise payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken yargılama giderlerinin sanıklardan ne şekilde tahsil edileceğinin kararda gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
4-Sanıkların paylarına düşen yargılama giderlerinin 6352 sayılı Kanun’un 100. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nun 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu ve bu nedenle sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, … ve …’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 25/06/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.