Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2018/5254 E. 2018/15572 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5254
KARAR NO : 2018/15572
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Beraat

Yerel mahkemece sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık hakkında; Sayaç kullanmadan doğrudan bağlantı yaparak konutunda enerji kullanıldığının kaçak elektrik tespit tutanağı ile tespiti karşısında, Ceza Genel Kurulu’nun 07/11/2017 tarih, 2017/17-968 Esas ve 2017/460 Karar sayılı, 21/11/2017 tarih, 2017/13-387 Esas ve 2017/489 Karar sayılı Ceza Genel Kurulu kararlarında da belirtildiği gibi, suça konu gerçek kullanım miktarını belirlemek amacıyla; kaçak elektrik tespit tutanağına konu yerde ne zamandan beri oturulduğunun kaçak ya da usulsüz kullanımın ne zaman başladığının sanığın savunmasına göre tutanak adresini Kadir Toprak isimli şahsın kullandığının da iddia edilmesi karşısında, Kadir Toprak isimli şahsın tanık olarak dinlenilmesi, atılı suçu işlediğine ilişkin delil bulunması durumunda hakkında suç duyurusunda bulunulup kamu davası açılması halinde bu dosya ile birleştirilmesine karar verilerek yargılamaya devam edilmesi, gerekirse komşu, mülk sahibi gibi tanıklara da sorulması, kolluk araştırması, MERNİS, sabit-cep telefonu abonelik ve adresleri gibi araştırmalar ile kesin olarak saptanması; sanığın suça konu adreste oturmadığının 19.01.2018 tarihli keşif sırasında tespit edilmesi nedeni ile; kaçak elektrik tespit tutanağındaki kurulu güce göre, suç tarihine kadar tüketilmesi gereken elektrik miktarının ve vergiler dahil cezasız usulsüz elektrik kullanım bedelinin tespitine yönelik yeterli içerik ve nitelikte bilirkişi raporu alınması,
2-Sayaç kullanmadan veya sayacın doğru ölçüm yapmasını engelleyecek nitelikte müdahale ile yada sayacı devre dışı bırakıp sayaçtan geçmeyecek şekilde doğrudan bağlantı yaparak kullanımlarda karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ettiği açık olduğu için bilirkişi tespitinin gerçek kurum zararını göstereceği nazara alınıp;
3-02/07/2012 tarihli 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanıp 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/1 ve 2. fıkraları gereğince kurum zararının yürürlük tarihinden itibaren 6 aylık sürede ödenmesi koşuluna bağlı düzenleme karşısında 07/11/2017 tarih, 2017/17-968 Esas ve 2017/460 Karar sayılı Ceza Genel Kurulu kararı ile de kabul edildiği üzere, suç nedeni ile meydana gelen zararın tespitinin bilirkişi marifeti ile mümkün olduğu dikkate alınarak meydana gelen zarar tespit edildikten sonra sanığa, zararı tazmin ettiği taktirde hakkında ceza verilmeyeceğine ilişkin bildirim yapıldıktan sonra sanığını durumunun değerlendirilmesi gerekmekte olup, bu görüş af niteliğinde bir düzenleme ile sanığa ikinci bir şans veren kanun koyucunun amacına daha uygun olacaktır. Bu nedenle 15/03/2016 tarih, 2014/13-409 Esas ve 2016/124 Karar sayılı, 07/11/2017 tarih, 2017/17-968 Esas ve 2017/460 Karar sayılı, 21/11/2017 tarih, 2017/13-387 Esas ve 2017/489 Karar sayılı Ceza Genel Kurulu kararlarında da ifade edildiği gibi bilirkişi tarafından normal tarifeye göre hesaplanan vergili ve cezasız kurum zararının, varsa daha önce yapılan ödemeler kurumdan sorulup mahsup edildikten sonra kalan miktar belirlenip verilecek makul sürede ödenmesi halinde suç tarihine göre ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceği, ödenmediği takdirde yargılamaya devamla dosyadaki delillere göre hüküm kurulacağı tebliğ ve ihtar edilip, yüze karşı ise talep etmesi halinde, tebliğ yapılıyor ise makul bir süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği halde, eksik kovuşturma ile beraat hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan … A.Ş. vekilinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 04/12/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.