Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2018/5240 E. 2019/6129 K. 25.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5240
KARAR NO : 2019/6129
KARAR TARİHİ : 25.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması, hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık … hakkında hırsızlık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, sanık … hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık … hakkında hırsızlık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanık …’in talimat mahkemesinde savunmasının alındığı 30/03/2015 tarihi ile karar tarihi arasında katılanların zararını gidermek için makul süre bulunduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5271 sayılı CMK’nun 324. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yargılama giderlerinin neleri kapsayacağının, kimin tarafından belirleneceğinin, kime ve nasıl yükletileceğinin düzenlendiği, buna göre iştirak halinde her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise paylarına düşen oranın belirlenerek karar verilmesi gerekirken yargılama giderleri ile ilgili infazda tereddüde yol açacak şekilde sanıklardan eşit olarak tahsiline hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
2-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; hüküm fıkralarından, TCK’nun 53. maddenin uygulanmasına yönelik bölümün çıkartılması ile yerine “TCK’nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” cümlesinin eklenmesi; ayrıca hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin kısım çıkartılarak yerine “sanığın payına düşen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL’den az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık … hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince,
1-Sanık …’in aşamalardaki, kredi kartlarının katılan …’nun elinden rızası dışında çıktığını bilmediğine ilişkin istikrarlı savunmaları ve diğer sanık …’ün de sanık …’ün kartların çalıntı olduğundan haberdar olmadığı şeklindeki beyanları karşısında, sanığın savunmalarının aksini kanıtlar nitelikte, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı bir delil bulunmadığından, sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de,
2-5271 sayılı CMK’nun 324. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yargılama giderlerinin neleri kapsayacağının, kimin tarafından belirleneceğinin, kime ve nasıl yükletileceğinin düzenlendiği, buna göre iştirak halinde her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise paylarına düşen oranın belirlenerek karar verilmesi gerekirken yargılama giderleri ile ilgili infazda tereddüde yol açacak şekilde sanıklardan eşit olarak tahsiline hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
3-T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık … ve o yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 25.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.