Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2018/523 E. 2019/3200 K. 12.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/523
KARAR NO : 2019/3200
KARAR TARİHİ : 12.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAMEDEKİ İSTEK : Onama

Yerel mahkemece sanıklar … ve … hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (Bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin; kovuşturma evresinde beyanı alınırken bildirdiği en son adresi ile MERNİS adresi aynı olan sanık …’in yokluğunda verilen 16/12/2014 tarihli kararın tebliği için adı geçen sanığın bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre çıkarılıp bila tebliğ iade edilen tebligat bulunmadığı halde doğrudan “Mernis Adresi” ibaresi ile çıkarılan ve merci tarafından Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümleri kapsamında şerh düşülmeyen tebligatın, dağıtıcı tarafından, kendiliğinden, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı sanık …’in temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden, 5237 sayılı TCK’nun 116/2. maddesine göre tayin edilen 6 ay hapis cezasından, aynı Yasa’nın 119/1-c maddesi uyarınca 1 kat artırım yapılırken “12 ay” olarak belirlenmesi gereken cezanın, ‘’1 yıl‘’ olarak belirlenmesi netice cezayı değiştirmediğinden, Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve
2015/85 Karar sayılı TCK’nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanıklar … ve …’un temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 12/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.