Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2018/5202 E. 2019/5765 K. 18.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5202
KARAR NO : 2019/5765
KARAR TARİHİ : 18.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık … hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Adli sicil kaydındaki İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2005/230 Esas, 2006/867 Karar sayılı ilamın daha ağır olması sebebiyle tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya kapsamına göre, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Anayasa Mahkemesinin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasa’nın 108/4, 5, 6. fıkralarında “Hakim, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler. Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıverilmeye ilişkin hükümler uygulanır. Hakim, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir. Denetim süresi en fazla beş yıla kadar uzatılabilir.” hükmünü düzenlemiştir. Buna göre denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek mahkemeye aittir. Buna göre; hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından hüküm kurulurken mükerrir olan sanık hakkında TCK’nun 58/7. maddesi uyarınca “Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
3-Yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan,
2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; hükümlerdeki TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın bütünüyle çıkarılarak yerine “Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK’nun 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına” sanık hakkında kurulan hükümlerde ”Cezasının infazından sonra takdiren 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” cümlesinin çıkarılarak yerine “Cezanın infazdan sonra sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin bölümün çıkartılarak yerine ‘’ 6183 sayılı Kanun’un 106/1. maddesinde belirlenen miktar dahilinde olması nedeniyle yargılama giderlerinin Devlet Hazinesi’ne yüklenmesine,” cümlelerinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.