Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2018/4687 E. 2018/13838 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4687
KARAR NO : 2018/13838
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesince; verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık ve suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyizin reddine ilişkin ek karara yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların miktarları ve türleri gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizlerinin mümkün olmadığı, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nin 27.03.2018 tarih, 2018/749 Esas ve 2018/529 Karar sayılı hükmüne yönelik sanık ve suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz talebinin Bölge Adliye Mahkemesi tarafından CMK’nın 296/1 maddesi ile verilen yetkiye dayanılarak reddedildiği, sanık ve suça sürüklenen çocuklar müdafiinin CMK’nın 296/2 maddesindeki düzenleme ile temyizi kabil hale getirilen bu karara karşı temyiz talebinde bulunduğu, Bölge Adliye mahkemesince verilen temyiz isteminin reddine ilişkin 09.05.2018 tarihli, 2018/749 Esas ve 2018/529 Karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuklar müdafiinin müşteki …’ya yönelik hırsızlık, sanık …’ın müştekiler … ve …’e yönelik hırsızlık suçlarına ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafiilerinin temyiz istemlerinin zararı gidermek istediklerine, bu nedenle ödeme yeri tayin edilmesi gerektiğine, fazla ceza verildiğine yönelik olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre, suça sürüklenen çocukların savcılık aşamasında alınan ifadelerinde ve ilk celse alınan savunmalarında müştekilerin zararını gidermek istediklerini belirttikleri, ilk celse müşteki …’nın alınan beyanında 10.000 TL zararı olduğunu, bu zararın karşılanmasını istediği, mahkeme tarafından suça sürüklenen çocuklara zararı karşılamak üzere gelecek celseye kadar süre verildiği, ikinci celse sanık … hakkında açılan davanın birleştirildiği,…’ın alınan savunmasında zararı karşılamak istediğini ancak cezaevinde olmasından dolayı karşılayacak gücü olmadığını, cezaevinden çıktıktan sonra zararı karşılayabileceğini beyan ettiği, suça sürüklenen çocuklar tarafından zararın karşılanmadığı, suça sürüklenen çocuk …’un cezaevinde olması nedeniyle zararı karşılamadığını belirttiği, diğer suça sürüklenen çocuk …’ın ise zararı karşılamak istediğini tekrarladığı, müşteki…’in ise zarar talebinden vazgeçtiğini ifade ettiği, 3. celse sanık …’ın cezaevinden çıkması halinde zararı karşılayacağını söylediği, mahkeme tarafından suça sürüklenen çocuklara zararı gidermek için süre verildiği, süre verildiği tarih itibariyle müştekinin zarar talebinin bulunduğu, verilen süre içerisinde zararın giderilmemesi, her celse yeni bir beyanın ifade edilmesi üzerine müştekinin ikinci celse alınan beyanında “hırsızlık yapıldığı için toplamda zararım 10.000,00 TL civarındandır. Bu zararım karşılanmadı. Karşılanmasını da istemiyorum” şeklinde sanıkların zararı gidereceği beklentisinin kalmadığını ifade kastıyla bu beyanda bulunduğu, bu nedenle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması isabetli bulunduğundan bu husustaki tebliğnamedeki görüş benimsenmemiş, yine müşteki …’in iş yerinden son eylem nedeniyle 50 TL çalınmışsa da; 10 gün içerisinde müştekinin işyerine 3 kere girildiği, çalınan toplam para miktarının 1.000 TL civarında olduğu bu nedenle TCK’nın 145. maddesinin uygulanmaması doğru olduğundan bu husustaki tebliğnamedeki görüş de benimsenmemiş, sanık ve suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf isteminin esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, sanık … ve suça sürüklenen çocuklar … ve … müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle, CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİNE, 05.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.