Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2018/4494 E. 2018/15660 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4494
KARAR NO : 2018/15660
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Katılanın aşamalardaki beyanları ve olay yeri inceleme raporu ile sair tutanaklar incelendiğinde, suça konu iş yerinden çalınan eşyaların bilgisayar monitörü ve kasası, içerisinde senetler vs. evrak bulunan çelik kasa ve 37 ekran televizyon olduğu, sanıklar Çağlar ve Yılmaz’ın aşamalardaki beyanlarında ise bir mermercinin yakınlarında arabayı park ettiklerini, sanıklardan Nusrettin’in bir iş yerine girerek elinde bir diz üstü bilgisayar ile geri döndüğünü belirttikleri, çalınan diğer eşyalardan ise bahsetmedikleri, dosya içeriğinde katılana ait iş yerinden diz üstü bilgisayar çalındığına ilişkin bir bilgi bulunmadığı, sanıkların birlikte karıştıkları başka hırsızlık olayları da olduğu ve aynı gece Kumluca ilçesindeki…isimli iş yerinden bir dizüstü bilgisayar çalındığına dair iddiaların dosyada mevcut olduğu, yine bu olaydan yaklaşık bir ay sonra Burdur-Antalya karayolu üzerindeki … isimli iş yerinden de dizüstü bilgisayar çalındığı, sanıkların ifadelerinde bu olaylardan bahsetme ihtimalleri karşısında, katılanın ve sanıkların beyanları arasındaki çelişki giderilmeden, iddianame konusu suçun sanıklar tarafından işlenip işlenmediğine ilişkin ayrıntılı olarak beyanları alınmadan, sanıkların eyleminin katılana ait iş yerinden gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin olarak somut olay tüm ayrıntıları ile karar yerinde tartışılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Sanık …’ın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkasının bulunmasına rağmen hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
3- Önceden aldıkları karar doğrultusunda, aralarındaki iş bölümü gereği, sanık …’nun katılana ait iş yerinden hırsızlık yapıldığı sırada gözcülük yapmak suretiyle suça asli olarak iştirak ettiğinin anlaşılması karşısında; sanık …’nun eyleme iştiraki nedeniyle hırsızlık suçundan, 5237 sayılı TCK’nın 37/1. maddesi gereğince asıl fail olarak cezalandırılması gerekirken hatalı değerlendirme ile eylemi yardım etme olarak değerlendirilip 5237 sayılı TCK’nın 39. maddesine göre uygulama yapılarak eksik ceza tayini,

4-Dava sebebiyle yapılan yargılama giderinden her bir sanığın sarfına neden olduğu yargılama giderinin 6352 sayılı Yasa’nın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanıklara yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
5-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, …, … ile sanık … ve müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının gözetilmesine, 05/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.