Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2018/2631 E. 2019/5300 K. 15.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2631
KARAR NO : 2019/5300
KARAR TARİHİ : 15.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-28/11/2014 tarihinde, saat 07.00 ile 22.45 saatleri arasında katılanın Turgutlu İlçesinde bulunan evinin balkon kapısı sert bir cisimle zorlanarak açıldığı ve evden ziynet eşyalarının çalındığı, sanık …’ın aynı gün, saat 23.00 sıralarında karşılığında çeyrek altın vermek suretiyle bir araç kiraladığı ve her iki sanığın bir gün sonra, 29/11/2014 tarihinde kiralanan araç ile İzmir İline gittiği, 29/11/2014 tarihinde sanıkların içinde bulunduğu aracın devriye görevi yapan kolluk görevlilerini görmesi üzerine, hızlandığı ancak zorla durdurularak araçta arama yapıldığı, yapılan aramada katılana ait çalınan bir kısım ziynet eşyasının ele geçirildiği, ayrıca sanık …’ın üzerinde 2.740 TL, sanık …’ün üzerinde ise 11.180 TL paranın ele geçirildiği, Turgutlu polisi tarafından tutulan 29/11/2014 tarihli tutanakta, iki şüpheli şahsın Konak Kemeraltı Kuyumcular Çarşısında, altın ve pırlanta satmaya çalışırken yakalandıkları, sanık …’ün, İzmir İline hasta ziyaretine gittiğini savunmasına rağmen, üzerinde bulunan paranın Turgutlu İlçesinde satın almayı düşündüğü eve ait kapora olduğunu savunması hayatın olağan akışına uygun düşmediği, kaldı ki sanık …’ün evinde yapılan aramada eşinin üzerinde bir adet yarım altın çıktığı, sanığın eşinin bu altını sanığın olay günü 20.30’da kendisine verdiğini söylediği, 30/11/2014 tarihli CD izleme tutanağında da suç tarihinde saat 17.42’de katılana ait evin civarında bulunan iki kişinin sanıklar … ve … olabileceğinin değerlendirildiği, sanıkların kollukta susma haklarını kullandığı ancak savcılıkta verdikleri ilk savunmalarının birbiriyle uyuşmadığı halde, sanık …’ın daha sonraki savunmalarında suçu tek başına işlediğini söylediğinin anlaşılması karşısında, dosya kapsamında yer alan kanıtlar birlikte değerlendirildiğinde, sanık …’ün üzerine atılı hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarını işlediği sabit olduğu halde, sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
./..

2-Olay yeri inceleme raporuna göre, katılana ait evin balkon pimapen kapısının kilit aksamı hizasında sert bir cisimle zorlanarak kapının açıldığı ve katılanın 28/11/2014 tarihli ifadesine göre de salon kapı camının kırıldığının anlaşılması karşısında, sanık …’ın mala zarar verme suçunu işlediği sabit olduğu halde mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
3-Suçunu ikrar eden sanık …’ın ifadesine göre, eylemin saat 17.00’de, CD izleme tutanağına göre ise 17.42 sıralarında gerçekleştiği ve güneşin saat 16.57’de batması nedeniyle gece vaktinin 17.57’de başlaması karşısında; hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarının, gece sayılan zaman diliminde işlendiğine ilişkin kanıtlar karar yerinde açıklanıp gösterilmeden, sanık … hakkında kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK’nun 143/1. ve 116/4. maddelerinin uygulanması,
4-Kabul ve uygulamaya göre de;
1-TCK’nun 143. maddesi uyarınca 1/2 oranında artırım yapılması gerekirken 1/6 oranında artırım yapılması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
2-Sanık … hakkında, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Emanete alınan eşya ve paralar hakkında esas hükümle birlikte karar verilmesi gerektiği, sanık … hakkındaki beraat hükümleri katılan tarafından temyiz edildiği halde, temyiz sonucu beklenmeden hukuki geçerliliği bulunmayan 06/05/2015 tarihli ek karar ile iade kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın, katılan …’nun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 15.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.