Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2018/2515 E. 2018/8223 K. 04.06.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2515
KARAR NO : 2018/8223
KARAR TARİHİ : 04.06.2018

MAHKEME KARARI : Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
SUÇ : Hırsızlık

Sanık … hakkında hırsızlık suçundan yapılan yargılama sonucunda; sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 142/2-g, 62, 53 ve 58. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezasına ilişkin Kula Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/02/2014 tarih, 2013/137 Esas ve 2014/18 Karar sayılı kararına ilişkin sanık müdafinin temyizi üzerine;
Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 25/10/2017 tarih, 2015/22476 Esas ve 2017/12376 Karar sayılı kararıyla;
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Hüküm tarihine kadar yargılama gideri olarak hesaplanan 57,75 TL’nin sanıkların payına düşen miktar itibariyle, CMK’nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun’un 100. maddesiyle eklenen değişiklik gözetilerek, terkin edilecek miktar olan 20,00 TL’den az olduğu halde yargılama giderinin sanıklardan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıklardan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin miktarından az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık … müdafii ve sanıklar …, … ve … müdafii ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, karar verilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 03.05.2018 tarih ve 2018/26378 sayılı yazısı ile;
ANLATIM VE TALEP:
“Kula Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/02/2014 gün, 2013/137 Esas ve 2014/18 Karar sayılı ilamı ile sanık …’nın, hırsızlık suçundan TCK’nın 142/2-g, 62, 53, 58. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş olup; hükmün sanık tarafından temyizi üzerine Başsavcılığımızca hükmün onanması talep edilmiş ve Dairenizin 25/10/2017 gün ve 2015/22476 Esas, 2017/12376 Karar sayılı ilamı ile de hükmün onanmasına karar verildiği” belirtilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
“Sanığın, sabıkasına esas ve mala zarar verme suçundan TCK’nın 151/1, 167/2, 21/2, 62, 52. maddeleri uyarınca hükmolunan 660,00 TL adli para cezasına ilişkin Kula Asliye Ceza Mahkemesinin, 10/04/2013 gün, 2012/226 Esas ve 2013/118 Karar sayılı ilamı tekerrüre esas alınmıştır. Ancak anılan ilama konu ceza kesin nitelikte olduğundan tekerrüre esas alınaması mümkün değildir. Diğer taraftan sanığın sabıkasına konu Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/12/2011 tarihinde kesinleşen 01/08/2008 gün, 2008/335 Esas, 2008/488 Karar sayılı ilamına konu TCK’nın 151/1, 152/2-a, 62, 51. maddesi uyarınca hükmedilen erteli 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmü tekerrür şartlarını taşımaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/06/2013 gün, 2012/13-1444 Esas ve 2013/305 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, tekerrüre esas mahkûmiyeti bulunan sanık hakkında tekerrüre esas alınamayacak nitelikteki geçmiş bir hükümlülüğü esas alınmak suretiyle hakkındaki cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi halinde, aleyhe temyiz olmadığından bahisle hükümden tekerrüre ilişkin bölümün çıkartılması ile yetinilmesinin, hakkında tekerrür hükümleri uygulanması gereken sanığın bu yanılgılı uygulamadan ikinci kez yararlanması sonucunu doğuracaktır. Bu durumda, 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesinde belirtilen, lehe temyiz davası üzerine cezanın aleyhe değiştirilmemesi kuralı uyarınca, 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesi uyarınca mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınamayacak nitelikteki hatalı olarak gösterilen geçmiş hükümlülüğündeki miktar üzerinden oluşan kazanılmış hakkı gözetilmek suretiyle belirlenmeli ve 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesi uyarınca koşullu salıverilmeye eklenecek süre, yanılgılı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilamdaki süreden fazla olamayacağı kabul edilmelidir.
Açıklanan nedenlerle sanık hakkındaki Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/12/2011 tarihinde kesinleşen 01/08/2008 gün, 2008/335 Esas ve 2008/488 Karar sayılı ilamına konu TCK’nın 151/1, 152/2-a, 62, 51. maddesi uyarınca hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınmasına, ancak sanığın kazanılmış hakkı korunarak, 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesi uyarınca şartla tahliye süresine eklenecek süre bakımından Kula Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 10/04/2013 gün, 2012/226 Esas ve 2013/118 Karar sayılı ilamına konu 660,00 TL adli para cezasının esas alınmasına karar verilerek hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünüldüğünden itiraz yoluna başvurulduğu” belirtilmiştir.
SONUÇ VE İSTEM:
“Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6352 sayılı Yasa’nın 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesine eklenen 2. fıkra uyarınca, İTİRAZIN KABULÜ ile Yüksek Dairenizin 25/10/2017 gün, 2015/22476 Esas ve 2017/12376 Karar onama ilamının sanık … yönünden kaldırılarak; Sanık hakkındaki Kula Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/02/2014 gün, 2013/137 Esas ve 2014/18 Karar sayılı sayılı hükmün; Kula Asliye Ceza Mahkemesinin, 10/04/2013 gün, 2012/226 Esas ve 2013/118 Karar sayılı ilamının kesin nitelikte cezaya ilişkin olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağı ancak adli sicil kaydındaki Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/12/2011 tarihinde kesinleşen 01/08/2008 gün, 2008/335 Esas ve 2008/488 Karar sayılı ilamının esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle
BOZULMASI, ancak bu husus yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, aynı yasanın 322. maddesi uyarınca, Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/12/2011 tarihinde kesinleşen 01/08/2008 gün, 2008/335 Esas ve 2008/488 Karar sayılı ilamın tekerrüre esas alınmasına, ancak sanığın kazanılmış hakkı korunarak, şartla tahliye süresine eklenecek süre bakımından Kula Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 10/04/2013 gün, 2012/226 Esas ve 2013/118 Karar sayılı ilamına konu 660,00 TL adli para cezasının esas alınmasına karar verilerek, DÜZELTİLMEK SURETİYLE hükmün ONANMASINA karar verilmesi,
İtirazın kabul edilmemesi halinde ise, 6352 sayılı Yasa’nın 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesine eklenen 3. fıkrası uyarınca, dosyanın itirazın incelenmesi için Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE karar verilmesi; itirazen arz ve talep olunur.” şeklinde istemde bulunulması üzerine dosya dairemize gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü;
İTİRAZIN KAPSAMI;
Sanığın 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına esas alınan ilamın kesin olması nedeniyle tekerrür uygulamasına esas alınamayacağı, onun yerine kazanılmış hakkı korunarak başka bir ilamın tekerrüre esas alınmasına karar verilmesi gerektiğinden bahisle Dairemizin onama kararının kaldırılması talep edilmiştir.
KARAR;
Sanığın 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına esas alınan Kula Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10/04/2013 tarih, 2012/226 Esas ve 2013/118 Karar sayılı kararında TCK’nın 151, 167/2, 21/2 ve 62. maddeleri uyarınca 660,00 TL doğrudan adli para cezasının verildiği, 6217 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2. madde ile “Bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamaz.” hükmü uyarınca sanık hakkında doğrudan verilen 660,00 TL adli para cezasının kesin olduğu ve bu nedenle tekerrür uygulamasına konu olamayacağı ancak sanığın adli sicil kaydında bulunan Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/08/2008 tarih, 2008/335 Esas ve 2008/488 Karar sayılı ilamında yer alan TCK 152/2-a, 62 ve 51. maddeleri uyarınca verilen erteli 1 yıl 8 ay hapis cezasının tekerrüre esas olduğu ve karşı temyiz bulunmaması nedeniyle sanığın kazanılmış hakkı korunarak bu ilamın TCK 58. maddesinin uygulanmasına esas alınabileceği anlaşılmıştır.
Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.05.2018 tarih ve 2018/26378 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan İTİRAZIN KABULÜNE, Yargıtay 17. Ceza Dairesi’nin 25/10/2017 tarih, 2015/22476 Esas ve 2017/12376 sayılı ilamı ile sanık …’nın hırsızlık suçundan verilen onama kararının KALDIRILMASINA,
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Hüküm tarihine kadar yargılama gideri olarak hesaplanan 57,75 TL’nin sanıkların payına düşen miktar itibariyle, CMK’nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun’un 100. maddesiyle eklenen değişiklik gözetilerek, terkin edilecek miktar olan 20,00 TL’den az olduğu halde yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin miktarından az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Yasa’nın 108/2. maddesi uyarınca tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağının anlaşılması karşısında; sanığın adli sicil kaydında yazılı olan Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01.08.2008 tarih, 2008/335 Esas ve 2008/488 Karar sayılı kararına konu olan mala zarar verme suçundan hükmedilen erteli 1 yıl 8 ay hapis cezası yerine, sonuç para cezası miktarı itibariyle kesin olan ve bu nedenle 5237 sayılı TCK 58. maddesinin uygulanmasına esas alınmasına olanaklı olmayan Kula Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10.04.2013 tarih, 2012/226 Esas ve 2013/118 Karar sayılı kararına yer verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “5237 sayılı TCK’nın 53 ve 58. maddelerinin uygulanmasına ” ilişkin bölümler çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına ve 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince, sanık hakkında hükmolunan cezanın, adli sicil kaydında yer alan Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01.08.2008 tarih, 2008/335 Esas ve 2008/488 Karar sayılı hükmünün mükerrirliğe esas alınmasına, 5320 sayılı Yasa’nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK 326/son maddesi uyarınca aleyhe değiştirme ilkesi gözetilerek 5275 sayılı Yasa’nın 108/2 maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın sanığın adli sicil kaydında yer alan Kula Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10.04.2013 tarih, 2012/226 Esas ve 2013/118 Karar sayılı hükmünde yer alan 660,00 TL adli para cezası esas alınarak belirlenmesine ” cümleleri yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.