Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2018/2070 E. 2019/5254 K. 11.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2070
KARAR NO : 2019/5254
KARAR TARİHİ : 11.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık …’in temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
1-TCK’nun 142/1-b maddesi uyarınca hükmolunan 2 yıl hapis cezasından aynı Yasa’nın 143. maddesi gereğince artırım yapılırken, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan madde hükmüne göre artırım oranının en fazla 1/3 olarak belirlenebileceği gözetilmeden, yazılı şekilde ½ indirim yapılmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.04.2014 tarih, 2013/13-136 Esas ve 2014/193 Karar numaralı ”… Soruşturma aşamasında elde ettiği delillerden ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, düzenlenen iddianame ile CMK’nun 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede, yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir tereddüte yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık; iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve delillerini sunabilmelidir. CMK’nun 226. maddesindeki düzenlemeyle iddianamede anlatılan eylem değişmemiş olduğunda, kanun koyucu o eylemin hukuksal niteliğinde değişiklik olmasını “Yargılamanın sınırlılığı” ilkesine aykırı görmemiş, bu gibi hallerde sanığa ek savunma hakkı verilerek değişen suç niteliğine göre bir hüküm kurulmasına imkan sağlamıştır. Bu düzenlemenin bir sonucu olarak mahkeme, eylemin hangi suçu oluşturacağına ilişkin nitelendirmede iddia ve savunmayla bağlı değildir. İddianamede anlatılan ve kapsamı belirlenen olayın dışında bir fail ve fiilin yargılanması söz konusu olduğunda ise, suç duyurusunda bulunulması ve iddianame ile dava açılması halinde gerekli görülürse her iki iddianame ile açılan davaların birleştirilmesi yoluna gidilebilecektir…” şeklindeki kararı göz önüne alındığında, sanığın TCK’nun 142/1-b, 143/1 ve 151/1. maddeleri gereğince cezalandırılması için kamu davası açıldığı, sanığın TCK’nun 116/1-4 maddesinin uygulanması ihtimaline binaen ek savunması alınarak konut dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında tanzim olunan iddianamede konut dokunulmazlığının ihlali suçundan açılmış bir dava olmadığı ve iddianamede bu suça ilişkin bir anlatım da bulunmadığı halde, anılan suçtan ek savunma verildikten sonra sanığın mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle, “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.” şeklinde düzenlenen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 225/1. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 11.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.