Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2018/1548 E. 2019/6015 K. 24.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1548
KARAR NO : 2019/6015
KARAR TARİHİ : 24.04.2019

MAHKEMESİ : Silvan Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık N.. V.. hakkında, müşteki M.. Ç..’a karşı hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından yapılan yargılama işlemi sonrasında Silvan Asliye Ceza Mahkemesinin 09.06.2011 tarih, 2007/364 Esas ve 2011/218 Karar sayılı ilamıyla konut dokunulmazlığının ihlali suçundan sanığın beraatına karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, sanık hakkında daha önce hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükmünün ise sanık müdafiinin temyizi üzerine Yargıtay 22. Ceza Dairesinin incelemesinden geçerek 19.10.2015 tarih, 2015/7738-5667 Esas ve Karar sayılı ilamı ile bozulduğu anlaşılmakla, bozma kararı sonrası ise sehven daha önce kesinleşen konut dokunulmazlığının ihlali suçundan sanık hakkında verilen mahkeme kararı yok hükmünde olduğu ve taraflara temyiz hak ve yetkisi kazandırmayacağı kabul edilerek Silvan Asliye Ceza Mahkemesinin 05.10.2017 tarih 2015/388 Esas 2017/238 Karar sayılı ilamın sadece hırsızlık suçundan kurulan hükümlerine yönelik yapılan temyiz isteminin incelemesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 232. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendi uyarınca suçun işlendiği zaman dilimi ile aynı fıkranın (d) bendi uyarınca sanığın gözaltında kaldığı tarihin ve sürenin gerekçeli karar başlığında yazılması gerekirken yazılmaması, mahallinde giderilebilir eksiklikler olduğundan, 5237 sayılı TCK’nun 63. maddesi uyarınca sanığın gözaltında ve tutuklulkta geçirdiği sürelerin cezasından mahsubuna karar verilmesi gerekirken gözardı edilmişse de infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık suçunun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.

Ancak;
1)Sanık hakkında TCK’nun 142/1-b ve 143/1. maddeleri uyarınca tayin olunan 2 yıl 4 ay hapis cezası üzerinden etkin pişmanlık nedeni ile TCK’nun 168/1. maddesi gereğince 2/3 oranında indirim yapılırken 9 ay 10 gün hapis cezası yerine 9 ay 18 gün hapis cezası verilmek sureti ile fazla cezaya hükmedilmiş olması,
2)Sanık hakkında TCK’nun 142/1-b maddesi uyarınca hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nun 143. maddesi uyarınca artırım oranının 1/6 olarak gösterilmesi gerekirken 1/5 olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık N.. V..’nun temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 168/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımda “9 ay 18 gün hapis cezası” kelimelerinin çıkarılarak yerine “9 ay 10 gün hapis cezası” kelimelerinin eklenmesi, hüküm fıkrasından TCK’nun 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden artırım oranı olan “1/5” ibaresi çıkartılarak yerine “1/6” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASI, 24/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.