Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2018/1396 E. 2019/3157 K. 12.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1396
KARAR NO : 2019/3157
KARAR TARİHİ : 12.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAMEDEKİ İSTEK : Onama

Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanıklar … ve … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-İncelemeye konu olayda sanıklar … ve …’nun fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, …. lçesi ….. üzerindeki etrafı açık zeytinlik diye tabir edilen alanda yere çakılı kazıklara iple bağlanmış katılana ait 2 adet koyunu, bağlı oldukları ipleri keserek araca yükleyip, toprak yoldan hızlı bir şekilde çıkarak ….. caddesine giriş yaptığı esnada devriye görevini yürüten kolluk birimlerince şüphe üzerine takibe alındıkları ve dur ihtarına uymayarak kovalamaca sonucu yakalandıkları olayda; suçun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeksizin tamamlanmış suçtan hüküm kurulması,
Kabule ve uygulamaya göre de;
2-Sanıkların aşamalardaki savunmalarında suçlamaları kabul etmeyip, koyunları tanımadıkları yaşlı bir adamdan satın aldıklarını belirtmesi ve katılan …’ın kovuşturma aşamasında alınan beyanında sanıkların suça konu koyunları araca yüklerken annesinin gördüğünü beyan etmesi karşısında; katılanın annesinin duruşmaya celbi ile tanık olarak beyanın alınması ve sanıkların araca koyunları yükleyen şahıslar olup olmadığının tespiti için teşhis yaptırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-TCK’nun 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanun’un 3. maddesinin 1. fıkrasındaki “suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” şeklindeki yasal düzenlemeler ve dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın kastının yoğunluğu göz önüne alınarak temel cezanın hak ve nesafete uygun bir şekilde belirlenmesi gerekirken, gerekçe gösterilmeden orantılılık ilkesine aykırı olacak şekilde hırsızlık suçuna ilişkin temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak fazla ceza tayin edilmesi,
4-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 232. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendi uyarınca sanıkların gözaltında kaldıkları tarihin ve sürenin yazılması gerekirken yazılmaması,
5-5237 sayılı TCK’nun 63. maddesi uyarınca sanıkların gözaltında geçirdiği sürenin cezalarından mahsubuna karar verilmesi gerekirken gözardı edilmesi, infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
6-Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
B-Sanık … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm incelemesinde;
Karar tarihinde başka suçtan …. Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olan ve duruşmalardan vareste tutulmayan sanık … hakkında yokluğunda mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafi ile sanıklar … ve …’nun temyiz nedenleri yerinde görülmüş olduğundan, sanık … açısından diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 12/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.