Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2017/970 E. 2018/16201 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/970
KARAR NO : 2018/16201
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Yasa’nın 108/2. maddesi uyarınca tekerrür nedeniyle koşullu salıverilme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağının anlaşılması karşısında; her ne kadar sanık hakkında iki farklı ilam TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına dayanak gösterilmişse de; UYAP’tan alınan adli sicil kaydına göre en ağır mahkumiyeti içeren Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/467 Esas ve 2009/110 Karar sayılı 24/04/2009 tarihinde kesinleşen ilam olduğu, sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamların infaz tarihini gösterir onaylı örneği getirtilerek sonucuna göre hangi ilamın 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinde düzenlenen tekerrür uygulamasına esas alınacağının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Katılan … kendisini vekille temsil ettirmemesine rağmen katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından “Katılan vekili lehine 1.500 TL. ücreti vekaletin sanıklardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile katılan tarafa verilmesine;” cümlesinin çıkarılması ve yine TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine “Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK’nın 53. maddesinin sanıklar hakkında uygulanmasına” cümlesinin yazılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.