Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2017/942 E. 2018/16621 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/942
KARAR NO : 2018/16621
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, inşaat alanından inşaatta kullanılan demirleri çalması şeklindeki eyleminin TCK’nın 142/1-e maddesindeki suça uyduğu gözetilmeden, aynı Yasa’nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçundan hüküm kurulması suretiyle hakkında eksik ceza tayini,
2-Sanık … ve hakkında ayrıca yargılama yapılan suça sürüklenen çocuğun kolluk görevlileri tarafından sokak üzerinde ellerindeki seyyar arabanın içinde demirler olduğu halde görülerek şüphe üzerine durdurulmak istendiğinde kaçarak kovalamaca sonucu yakalandıkları, ellerinde bulunan demirleri aldıkları yeri sonradan gösterdikleri, böylelikle suça konu demirleri hakimiyet alanına geçirdikleri ve suç tamamlandıktan sonra, kesintisiz takip bulunmaksızın yakalandıkları dikkate alındığında, sanık hakkında TCK’nın 35. maddesinin uygulama alanı bulunmadığının gözetilmemesi,
3-Şikayetçinin hırsızlık suçu nedeniyle henüz müracaatı bulunmadan, şüphe üzerine yakalanan sanığın suça konu eşyaları çaldıkları yeri söylemek suretiyle müştekiye iadesinin sağlandığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı Yasa’nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları kapsamında hak yoksunluklarına ilişkin hükmün yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının gözetilmesine, 20.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.