Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2017/3981 E. 2018/1125 K. 06.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3981
KARAR NO : 2018/1125
KARAR TARİHİ : 06.02.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-06.08.2010 tarihinde saat 01.30 sıralarında suça sürüklenen çocuk … ile diğer suç ortağının, sırtlarındaki iki çuvalı … İlköğretim Okulu’nun eski kantinine saklayıp kaçtıklarına dair ihbar üzerine olay yerine giden kolluk görevlilerinin belirtilen yerde 2 çuval içerisinde ele geçirilen 118 adet avokadoyu geçici olarak muhafaza altına aldıkları ancak suça konu meyvelerin nereden çalındığının tespit edilemediği, suça sürüklenen çocukların aynı gün saat 10.40 sıralarında yakalandıklarında kolluk görevlilerine şifahen ”avokadoları … Mahalle’de bulunan bir evin bahçesinde ağaçtan topladıklarını” beyan etmeleri üzerine, kolluk görevlilerinin olay yerine gittikleri ve meyvelerin müştekiye ait evin bahçesinden çalındığını tespit ettikleri ve meyveleri müştekiye teslim ettikleri olayda; suça sürüklenen çocukların soruşturma aşamasında, suça konu meyveleri çaldıkları yeri şifahen kolluk görevlilerine söyleyerek müştekiye teslimini sağlayıp müştekinin tüm zararını giderdiklerinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk … hakkında TCK’nın 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Suça sürüklenen çocukların savunmaları, dosya kapsamında bulunan kroki ve kolluk tutanaklarına binaen, suça konu meyvelerin müştekiye ait evin de içinde bulunduğu 3 katlı binanın bahçesinden çalındığının anlaşılması karşısında, olay mahallinde keşif yapılarak, suça konu eşyanın çalındığı yerin 6545 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önce yürürlükte bulunan TCK’nın 142/1-b maddesi kapsamında bina eklentisi niteliğinde olup olmadığının tespiti edilmesi; suça konu eşyanın eklenti niteliğindeki bahçede bulunması halinde, suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nın mülga 142/1-b, 143 maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi ve ayrıca zamanaşımına uğramamış olması durumunda konut dokunulmazlığının ihlali suçundan da aynı Yasa’nın 116/4, 119/1-c maddelerine göre işlem yapılması; eklenti niteliğinde değilse, aynı Yasa’nın 141/1, 143 maddeleri uyarınca suça sürüklenen çocuğun cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
3-5237 sayılı TCK’nın 61/4. maddesinin ”Bir suçun temel şekline nazaran daha ağır veya daha az cezayı gerektiren birden fazla nitelikli hâllerin gerçekleşmesi durumunda; temel cezada önce artırma sonra indirme yapılır.” şeklinde düzenlendiği göz önüne alınarak; somut olayda suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 141/1. maddesi uyarınca belirlenen temel ceza üzerinden, önce TCK’nın 143. maddesi uyarınca artırım, sonra aynı Kanun’un 31/3. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden; önce TCK’nın 31/3. maddesi uyarınca indirim, sonra aynı Kanun’un 143. maddesi uyarınca artırım yapılması suretiyle suça sürüklenen çocuk hakkında eksik ceza tayini,
4-Hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı 26.11.2014 tarihli oturuma ilişkin duruşmanın kapalı yapıldığının belirtilmesine karşın, duruşmanın sonunda “açık” yargılamaya son verildiği ve “açık” oturumda tefhim edildiği belirtilmek suretiyle çelişki yaratılması,
5-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenleme gözetilerek, mahkemece 5271 sayılı Yasası’nın 150/2. maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocuğun savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafi görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiye ödenen avukatlık ücretinin, suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin ve o yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca, ceza süresi yönünden, suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının gözetilmesine, 06.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.