Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2017/1421 E. 2017/5217 K. 03.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1421
KARAR NO : 2017/5217
KARAR TARİHİ : 03.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk …’ın temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
B-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulduğu sırada, TCK’nın 142/1.b maddesi gereğince 2 yıl olarak tayin edilen temel cezasından, TCK’nın 143. maddesi gereğince 1/6 oranında artırım yapılarak 2 yıl 4 ay hapis cezası , sonrasında TCK’nın 31/3. maddesi gereği 1/3 oranında indirim ve TCK’nın 62/1 m. gereği 1/6 oranında indirim yapıldığı sırada 1 yıl 3 ay 16 gün hapis cezası yerine 1 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası verilerek 1 gün eksik hapis cezasına hükmolunması,
2-Suça sürüklenen çocuk ve suç ortakları, suça konu olan buzdolabı motorunu çaldıktan sonra olay yerinden 50 metre ileride polis tarafından yakalandıklarında, samimi ikrarda bulunarak çaldıkları yeri göstermek suretiyle; soruşturma aşamasında motorun tam olarak müştekiye teslimini sağlamaları ve müştekinin şikayetçi olmaması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
3-5237 sayılı TCK’nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK’nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. .
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, “…daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” görüşünün, TCK’nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK’nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK’nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK’nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise;
Suça sürüklenen çocuklar, olay tarihinde mağdurun bahçesine bıraktığı ve tutanakta motorun eski ve kullanılmayan nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, suça konu buzdolabı motorunun değer tespiti yapılarak, sanık hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması halinde TCK’nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk …’ın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 03.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.