Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2017/1145 E. 2018/16604 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1145
KARAR NO : 2018/16604
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
MÜŞTEKİ-SANIK : …
SUÇLAR : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık …’ün hakkında müşteki-sanık …’ya yönelik mala zarar verme suçundan kamu davası açılmasına rağmen bu hususta bir hüküm kurulmamış ise de, dava zamanaşımı süresi içinde mahkemesince hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
I)Sanık …’ün, müşteki-sanık …’ya yönelik iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme ve müşteki-sanık … hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık …’ün ve müşteki sanık … temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II)Sanık …’ün, müşteki-sanık …’ya ve katılan …’e yönelik hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında müşteki-sanık …’ya yönelik hırsızlık suçundan hüküm kurulurken 2 yıl 8 ay hapis cezası belirlendikten sonra, TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken cezanın 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası olarak belirlenmesi gerekirken hesap hatası yapılarak 2 yıl 1 ay 10 gün olarak hapis cezasına hükmedilmesi,
2-5237 sayılı TCK’nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK’nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, “…daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” görüşünün, TCK’nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. TCK’nın 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK’nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK’nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK’nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; sanığın, müşteki-sanık …’na ait dükkanının içinde bulunan dolap içerisindeki 30,00-TL’nin çalınması karşısında: sanık hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması karşısında TCK’nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanık …’ün, katılan …’ün dükkanında bulunan mekikleri ve plastik kayışları çalması eyleminin TCK’nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Yasa’nın 141/1. maddesinden hüküm kurulması suretiyle hakkında eksik ceza tayini,
4-Sanığın soruşturma aşamasında, bir yıl içerisinde amcası katılan …’ün iş yerinden habersiz olarak mekik ve kayış çaldığını beyan etmesi ve katılan …’ün yaklaşık bir yıldır mekik ve kayışlarında eksilme olduğunu beyan etmesi karşısında; sanığın zincirleme şeklinde hırsızlık suçunu işlediği anlaşılmakla TCK’nın 43. maddesi ile uygulama yapılması gerekirken yazılı şekilde zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması,
5-T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ün temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının gözetilmesine, 20.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.