Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2017/1050 E. 2018/17113 K. 27.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1050
KARAR NO : 2018/17113
KARAR TARİHİ : 27.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : …
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık … ve suça sürüklenen çocuk … hakkında müşteki …’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık … Altınbaş hakkında hükümden sonra T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Çocuk Koruma Kanunu’nun 34/3. maddesi uyarınca sosyal çalışma görevlisi görevlendirmelerinde incelemeyi yapanlara mahkeme veya çocuk hâkimi tarafından bilirkişilik esasları çerçevesinde tayin edilecek ücretin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın suçüstü ödeneğinden ödenmesi gerekirken, yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuğa yükletilmesine karar verilmesi,
3-Suçu birlikte işleyen sanık ve suça sürüklenen çocuktan neden oldukları yargılama giderlerinin “Her birinin sebebiyet verdiği yargılama giderlerinden payları oranında tahsili” yerine, “Eşit olarak” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafii ile sanık … Altuntaş’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan kısmın” sanık … Altuntaş hakkındaki hükümden çıkartılması ile yerine “TCK’nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibareleri eklenmesi; hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin kısım çıkartılarak yerine “Sosyal inceleme raporu düzenleyen bilirkişi için takdir edilen ücret hariç olmak üzere sebebiyet verdikleri yargılama giderinin sanık ve suça sürüklenen çocuktan payları oranında ayrı ayrı tahsili ile hazineye gelir kaydına” cümlesinin yazılması sureti ile, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık … ve suça sürüklenen çocuk … hakkında müşteki …’e yönelik hırsızlık suçundan ve her iki müştekiye yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Dosya kapsamına göre, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-5237 sayılı TCK’nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK’nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, “…daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” görüşünün, TCK’nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK’nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK’nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır.
TCK’nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; sanık ve suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde müşteki r’in ikametinin önünden 50,00 TL değerinde bir çift ayakkabı çalması biçimindeki eylemlerinde, sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanık ve suça sürüklenen çocuğun müştekilerin oturduğu apartmana girip 2 daire kapısı önünden toplam 4 çift ayakkabı çalması şeklindeki eylemlerinin bir kez konut dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturduğu gözetilmeden, iki kez ayrı ayrı hüküm kurulması suretiyle haklarında fazla ceza tayin edilmesi,
3-Sanık … hakkında hükümden sonra T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-Çocuk Koruma Kanunu’nun 34/3. maddesi uyarınca sosyal çalışma görevlisi görevlendirmelerinde incelemeyi yapanlara mahkeme veya çocuk hâkimi tarafından bilirkişilik esasları çerçevesinde tayin edilecek ücretin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın suçüstü ödeneğinden ödenmesi gerekirken, yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuğa yükletilmesine karar verilmesi,
5-Suçu birlikte işleyen sanık ve suça sürüklenen çocuktan neden oldukları yargılama giderlerinin “Her birinin sebebiyet verdiği yargılama giderlerinden payları oranında tahsili” yerine, “Eşit olarak” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,

Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafii ile sanık … Altuntaş’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 27.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.