Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/9159 E. 2018/4034 K. 27.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/9159
KARAR NO : 2018/4034
KARAR TARİHİ : 27.03.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın suça konu parayı, suç tarihinde patronu olan ve…Tekstil isimli firmayla iş yapan …’e teslim ettiğini beyan etmesi karşısında; …’ün tanık sıfatıyla ifadesinin alınıp, dosyadaki tüm kanıtların bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Olay tarihinde katılan …’in … Tekstil isimli firmanın hesabına yatırmak üzere, 132600 USD parayı alıp bankaya gittiği, burada anılan firma çalışanı sanık ile karşılaştığı,…’in parayı yatırmaya çalışırken bir ara paranın sayımı için banka yetkilisi tarafından kendisine talepte bulunulduğu, bu sırada olay yerinde bulunan sanığın parayı alarak “siz burada muamelelere devam edin, ben bankanın aşağı katında parayı sayıp yatıracağım ” dediği, bankanın 3. katından vezne ve sayım yerlerinin bulunduğu bankanın giriş katına indiği, ancak sonrasında …’in beklemesine rağmen sanığın geri dönmediği bunun üzerine katılanın yaptığı araştırma neticesinde sanığın söz konusu parayı alarak kaçtığının tespit edildiğinin kabul edildiği olayda, sanığın eyleminin TCK’nın 142/1-b maddesinde düzenlenen bina içinde muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık suçuna uyduğu gözetilmeden, TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçundan uygulama yapılması,
3-Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 27/03/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.