Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/833 E. 2017/7495 K. 12.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/833
KARAR NO : 2017/7495
KARAR TARİHİ : 12.06.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Beraat

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
6352 sayılı Yasa sonrası 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçları 5237 sayılı TCK’nın 163/3. maddesinden düzenlenmiştir. ”Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun veya doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi halinde kişi hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
Suçun sübutu ve elektriğin sayaçtan geçmeden kullanıldığı bilirkişi raporu ile sabitse; mutlaka bakılması gereken husus ödeme konusudur.
Bu durumda da bakılması gereken madde 5237 sayılı TCK 168/5: ”Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.”
Bahsedilen zarar; vergili ve cezasız miktardır. Fakat ilgili maddede zararın soruşturma aşamasında ödenmesinden bahsedilmiştir. Bu durumda Cumhuriyet Savcısı tarafından keşif yapılıp alınacak rapor sonucunda sanığa ödeme bildiriminde bulunmalıdır.
Eğer zarar soruşturma aşamasında tamamen ödenmişse mutlaka düşme kararı verilip adli sicilde bunlara ilişkin mahsus bir sisteme kayıt ettirilmelidir. Sanık soruşturma aşamasında hiç ödeme yapmamış, sanığa ödeme ihtarı da yapılmamış ve sanık kovuşturma aşamasında bilirkişinin hesapladığı miktarı tamamen gidermişse yine düşme verilmelidir.
Somut olay bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; Sanık hakkında kuruma abone olmadan sayaçtan geçirmek suretiyle elektrik kullandığına dair kaçak elektrik tespit tutanağının
düzenlenmesi karşısında; sanığın işyerinde kullanılan elektrik sayacının tüketimi eksik gösterip göstermediği veya sayaca tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde müdahale edilip edilmediğinin tespit edilebilmesi için kuruma kaydı bulunmayan sayacın kullanıcı tarafından istenildiği zaman değiştirilmesinin mümkün olduğu da dikkate alınarak; sanığın suça konu yerde ne kadar süredir bulunduğunun ve kaçak ya da usulsüz kullanımın ne zaman başladığının kesin olarak saptanması, sanık suça konu yerde halen bulunuyor ise keşif yapılıp kurulu güç belirlenmek suretiyle; bulunmuyor ise tespit tutanağında belirtilen devreden geçen akım miktarına göre yine tespit tutanağında belirtilen endeks değerinin uyumlu olup olmadığı ve usulsüz kullanım bedeli konusunda teknik bilirkişiden rapor alınmadan eksik inceleme ve araştırma ile uygulama yapılması,
Alınan bilirkişi raporu sonucunda, sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ettiğinin tespiti halinde, sanığa makul bir süre verilerek ”bilirkişi tarafından belirlenen tüketim bedelini tamamen tazmin etmesi halinde kamu davasının düşürüleceğine” dair bildirimde bulunarak, sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan … vekilinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 12.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.