Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/521 E. 2017/8578 K. 03.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/521
KARAR NO : 2017/8578
KARAR TARİHİ : 03.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
6352 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesinden sonra 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçları 5237 sayılı TCK’nın 163/3. maddesinden düzenlenmiştir. ”Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun veya doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi halinde kişi hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
Suçun sübutu ve elektriğin sayaçtan geçmeden kullanıldığı bilirkişi raporu ile sabitse; mutlaka bakılması gereken husus ödeme konusudur.
Bu durumda da bakılması gereken madde 5237 sayılı TCK’nın 168/5: ”Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.” Bu nedenle 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin 5. fıkrası hükmünden kaç kez yararlandığının denetimi açısından verilecek kararın 6352 sayılı Kanun’un 103. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 6. maddesine eklenen 2. fıkra uyarınca adli sicilde bunlara mahsus sisteme kaydının sağlanması gerekir.
Bahsedilen zarar; vergili ve cezasız miktardır. Fakat ilgili maddede zararın soruşturma aşamasında ödenmesinden bahsedilmiştir. Bu durumda Cumhuriyet Savcısı keşif yapıp ve alınacak rapor sonucunda sanığa ödeme bildiriminde bulunmalıdır.
Eğer zarar soruşturma aşamasında tamamen ödenmişse mutlaka düşme kararı verilip adli sicilde bunlara ilişkin mahsus bir sisteme kayıt ettirilmelidir. Sanık soruşturma aşamasında hiç ödeme yapmamış, sanığa ödeme ihtarı da yapılmamış ve sanık kovuşturma aşamasında bilirkişinin hesapladığı miktarı tamamen gidermişse yine düşme verilmelidir.
Somut olay bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; Sanık hakkında abonesiz, sayaçsız, şebekeden direkt enerji kullandığına dair kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlenmesi karşısında; sanığın suça konu yerde ne kadar süredir bulunduğunun ve kaçak ya da usulsüz kullanımın ne zaman başladığının kesin olarak saptanması, sanık suça konu yerde halen bulunuyor ise keşif yapılıp kurulu güç belirlenmek suretiyle; bulunmuyor ise tespit tutanağında belirtilen devreden geçen akım miktarına göre usulsüz kullanım bedeli konusunda teknik bilirkişiden rapor alınmadan eksik inceleme ve araştırma ile uygulama yapılması,
Alınan bilirkişi raporu sonucunda, sanığa makul bir süre verilerek ”bilirkişi tarafından belirlenen tüketim bedelini tamamen tazmin etmesi halinde kamu davasının düşürüleceğine” dair bildirimde bulunarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’nün temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.