Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/4555 E. 2018/1797 K. 13.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/4555
KARAR NO : 2018/1797
KARAR TARİHİ : 13.02.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanığın temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Mala zarar verme suçundan kurulan hükmün, hapisten çevrili adli para cezası olduğu ve karar tarihi itibarıyla temyize tabi olduğu, bu nedenle tebliğnamede red isteyen görüşe katılmayarak yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/10/2014 tarih, 2014/2-40 Esas ve 2014/453 Karar sayılı kararında; “Hırsızlık ve mala zarar verme suçları 5237 sayılı TCK’nın onuncu bölümünde “Mal varlığına karşı suçlar” başlığı altında düzenlenmiş olup her iki suçun da koruduğu hukuki değer kişinin mal varlığıdır. Hırsızlık eyleminde zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malın, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden tamamının veya bir kısmının alınması suretiyle müştekinin malvarlığına zarar verilirken, mala zarar verme suçunda ise; başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkıp, tahrip edip ya da yok etmek suretiyle kullanılamaz hâle getirerek veya kirleterek zarar verilmesi söz konusudur. Her iki suç tipinde de mağdur malvarlığı itibarıyla zarar görmektedir. Hırsızlık suçunda, suça konu mal alınıp götürülmek suretiyle mağdurun zilyetliği tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Mala zarar verme suçunda ise, malın mutlaka alınması gerekli olmayıp, çoğunlukla malın tamamı ortadan kaldırılmamakta, zarar verilerek kısmen veya tamamen kullanılmaz hale getirilmektedir. İki suçu bir birinden ayıran önemli özellik ise; hırsızlıkta failin faydalanma amacıyla eylemini gerçekleştirmesine karşın, mala zarar verme suçunda mağdura zarar verme düşüncesiyle hareket etmesidir. Bu nedenle mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı tanışır mal olması halinde, ayrıca mala zarar verme suçundan da ceza verilmemesi gerekmektedir. Ancak hırsızlık eylemi gerçekleştirilirken suça konu mal dışında bir başka eşyaya zarar verilmiş ise, mala zarar verme suçu ayrıca gerçekleşebilecektir. Örneğin, aracın camı kırılarak içerideki telefonun alınması halinde hırsızlık suçu yanında, ayrıca hırsızlık suçunun konusunu oluşturmayan araç camının kırılmış olması nedeniyle mala zarar verme suçu da oluşacaktır. Bununla birlikte, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan eşyanın çalınması sırasında ayrıca bu eşyaya zarar verilmesinin de söz konusu olduğu hallerde, bu durum 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde göz önünde bulundurulmalıdır” şeklindeki açıklama karşısında, sanığın mağdura ait park halindeki aracın direksiyon muhafazasını kırıp, kablolarını keserek düz kontak yapmak suretiyle çalması şeklindeki eylemin, hırsızlık suçunun unsurunu oluşturduğu, hırsızlık suçunun konusu ile mala zarar verme suçunun konusunun ve korunan hukuki yararın aynı olması nedeniyle, ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden, bu suçtan da hükümlülük kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.