Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/20040 E. 2018/16017 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/20040
KARAR NO : 2018/16017
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
5237 sayılı TCK’nın 116/2. maddesi ile kişilerin mesleki faaliyetleri ve meslek icra alanlarının güvence altına alındığı, iş yeri kavramının, işin yapıldığı, konut dışındaki yerleri ifade ettiği, katılan …’nın etrafını tel örgü ile çevirip kapısını kilitlediği yerde yediemin deposu işletmesi karşısında; bu yerin TCK uygulamasında iş yeri olduğu, bu yere kapalı olduğu bir vakitte girilmesinin iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturacağı değerlendirildiğinden, tebliğnamedeki atılı suçun oluşmayacağına ilişkin bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılan kurumun 02/04/2012 tarihli yazısına göre bahse konu otopark tellerinin kesilmesi sonucu meydana gelen maddi zararın sanıklar tarafından karşılanmış olduğunun bildirilmesi ve suça konu motosikletin saklandığı yer gösterilmek sureti ile katılana iadesi sağlandığı anlaşılmakla, sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçları yönünden TCK’nın 168. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında fazla ceza tayini,
2-5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesinde düzenlenen “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir” şeklindeki hüküm karşısında; sanığın denetim süresi içinde yeniden kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemenin hükümleri açıklamakla yetinmesi gerekirken, yazılı şekilde cezaların ertelenmesine karar verilmesi,

3-T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-Gerekçeli karar başlığında ve hükümde suç adının “İş yeri dokunulmazlığının ihlali” yerine “Konut dokunulmazlığının ihlali” yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmaması nedeni ile CMUK’nun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 11/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.