Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/19489 E. 2018/15890 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/19489
KARAR NO : 2018/15890
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, 11/11/2014 tarihli karar duruşmasına ilişkin Duruşma Tutanağı’nda duruşmaya gelen olmadığının ve yine kurulan hüküm fıkrasına katılan ile sanıkların yokluğunda karar verildiğinin yazılmasına rağmen, Cumhuriyet Savcısının mütalaasından sonra sanıktan esas hakkında savunmasının ve son sözünün sorulduğuna yönelik beyanlar yazılarak çelişkili bilgilere yer verilmiş ve üç sanığın yargılandığı dosyada bu beyanların hangi sanığa ait olduğu bilgisi yazılmamış olmakla, sanık … yönünden gerekçeli kararın 29/12/2014 tarihinde tebliğinden itibaren kanun yoluna başvuru süresinin başladığı kabul edilerek temyiz isteminin süresinde olduğu gözetilerek, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendi uyarınca ”Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, sanıklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar” ile 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra ve sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.