Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/19243 E. 2018/15418 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/19243
KARAR NO : 2018/15418
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Veysel Ağcan’ın gerek iddianamede gerekse gerekçeli kararda, şikayetçi olarak yazılmış olmasına rağmen, iddianamede bu şikayetçiye yönelik hırsızlık eylemi ile ilgili anlatımda bulunulmadığından sanık hakkında şikayetçi Veysel Ağcan’a yönelik eylemine ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 170/3 ve 225/1. maddelerinde öngörülen yönteme ve biçime uygun olarak açılmış dava mevcut olmadığı, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06/05/2014 tarih, 2012/6-1486 Esas ve 2014/238 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 225/1. maddesinde yer alan “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.” şeklindeki düzenlemeye göre mahkemece iddianamedeki eylem ve olay anlatımı ile sınırlı olarak ve sadece şikayetçi …’a karşı işlenen suç bakımından hüküm kurulduğu gözetilerek, sanığın şikayetçi Veysel AĞCAN’a ilişkin hırsızlık eylemi hakkında zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması ve kamu davası açılması mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra ve sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Kabule göre de;
2-Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2012 tarih, 2010/374 Esas ve 2012/2128 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması, yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere yapılan kanun değişikliği ile 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-Sanığın adli sicil kaydının incelenmesinden; Gebze 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/896 Esas ve 2009/390 Karar sayılı, Gebze 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/1051 Esas ve 2010/238 Karar sayılı, Gebze 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/1010 Esas ve 2010/844 Karar sayılı ilamları ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek 5 yıllık denetim süresinin belirlendiği, 5 yıllık denetim süresi içerisinde sanığın kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına yönelik karar verilmesi gerekip gerekmediği mahkemesince takdir edilmek üzere karar kesinleştiğinde kesinleşme şerhli bir örneği gönderilmek sureti ile ihbarda bulunulmasına karar verilmesi gerekirken bu yönde bir karar verilmemesi,
5-Sanığın, şikayetçi Veysel Ağcan’a yönelik eylemi ile ilgili açılmış dava bulunmamasına rağmen 5271 sayılı CMK’nın 232. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında Veysel Ağcan’ın şikayetçi olarak yazılması,
6-5271 sayılı CMK’nın 232. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği zaman diliminin yazılması gerekirken yazılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 03/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.